UEFA AVRUPA LİGİNDE TEMSİLCİLERİMİZ.VE RAKİPLERİ !...

UEFA Avrupa ligi grup maçları yarın oynanacak olan ikinci karşılaşmalarla devam edecek. Temsilcilerimzden Atiker Konyaspor, Fenerbahçe ve Osmanlıspor, gruplarında çıkacakları maçlar için hazırlıklarını sürdürüyor. Temsilcilerimizin ikinci maçlar öncesi performanslarını ve şansları nedir ? Tek tek inceleyelim. 

ATİKER KONYASPOR :

Kulüp tarihinde ilk kez ligde üçüncü olarak uefa Avrupa Liginde direkt gruplara kalan Atiker Konyaspor, H grubundaki ilk maçında, Konya Arena'da ukrayna'nın güçlü ve grubun favori takımı olan Shaktar Donetsk'e tecrübesizliği nedeniyle 1 - 0 mağlup olmaktan kurtulamamaştı. Çok zor bir grupta mücadele edecek olan Atiker Konyaspor, ikinci maçını yarın Belçika temsilcisi Gent ile oynayacak. İlk maçların sonunda rakip takım, Portekiz temsilcisi Braga ile 1 - 1 berabere kalmasına rağmen diri ve tecrübe sahibi.. Avrupa gediklisi olan Gent, hızlı oynamayı seven ve orta alanı ile forvetleri arasındaki bağlantıyı iyi kuran bir takım görüntüsünde. Gent, defans ile orta alan oyuncuları arasında oyunu yönlendirecek etkili elemanlara sahip.  Bu yüzden Atiker Konyaspor'un her zaman olduğu gibi sabırlı olup, deplasmandan puan yada puanlar çıkarabilmesi için, gent takımı karşısında Shaktar maçında elde ettiği tecrübe ile,  önce ev sahibi takımı durdurup, oyun dengesini kurabilmek çok önemli olacaktır.  Rakibin, izlediğim kadarıyla özellikle kanatlarında yaşadığı problemi Konyaspor'un değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Genellikle orta alandan dikine ve derinlemesine paslarla kaleye yaklaşmaya çalışan gent takımını, Skubıc, Ömer Ali, ve Bajıc ile zorlayıp, Meha ile rakip ceza alanı civarında topu ne kadar tutabilirse ve  Meha ile duran toplardan ne kadar pozisyonlar bulabilirse istenilen sonuçla dönmemizi sağlayabilir. oynadığı takdirde avrupa tecrübesi olan Hora ile pozisyonlara girebileceğimizi düşünüyorum. 

Shaktar maçındaki oyun sonrası ligde yaşanan düşüş yorgunluğa bağlı olsada, Oyuncuların gözlerindeki ifade ve düşüncelerindeki sabırsızlık ve heyacanı bizzat gözlemledim. Avrupa kupalarını kafalarında yaşayan, yatıp kalkıp bu maçları düşünen oyuncular ve Aykut hoca'nın ilk maçta tesbit ettiği eksiklere göre benim düşüncem Atiker Konyaspor bu maçtan yenilmeden dönecektir. 

İnşallah ilk üç puanını alarak grup aşamasında sonraki maçlar için heyecan ve avantaj yakalayacaklardır. Gent takımında oyunu yönlendiren Mıtroviç, Kanatları kullanmaya çalışan Gershon ve Asare ile Foket hızlı oyuncular. Golcü Mılıcevic ise ceza alanı çevresinde ve içinde tehlikeli ve penaltı yaptırmaya müsait bir oyuncu. 

FENERBAHÇE : 

Lige kötü başlayan sarı lacivertli ekip, Şampiyonlar liginden Avrupa ligine döndükten sonra grupta oynadığı ilk maçta deplasmanda Zorya takımı ile 1 - 1 berabere kaldı. Yarınki rakibi Feyenord olan Fenerbahçe, kulüp içerisinde yaşadığı problemler nedeniyle zor bir dönemden geçiyor olsa bile, Avrupa liginde başarılı olabilmek adına motive oluyorlar. Rakibi Feyenord ilk maçta Manchester Unıted gibi bir takımı 1 - 0 mağlup ederek gruptan çıkmayı hatta lider çıkmayı kafasına koymuş bir takım gibi görünüyor. Feyenoord bu sene,  önceki yıllardan daha istikrarlı bir takım. Hollanda temsilcisi karşısında Fenerbahçe, Kadıköy'de galibiyet alabilmesi için çok zorlanacaktır. Ancak birkaç haftadır ligde oynadığı oyunu yansıtabilirse Feyenoord takımını eli boş gönderebilecek kapasiteye sahip. Umarım galibiyet elde ederek gruptan çıkmak adına iddiasını devam ettirebilirler. 

Feyenord takımında Botteghın, Jorgenssen, golcü Trindade ve Toornstra'ya dikkat. 

OSMANLISPOR

İlk maçta Steau Bükreş takımını 2 - 0 mağlup eden Osmanlıspor, hem ligde hemde Avrupa'da iyi işler çıkarıyor. Kaliteli bir kadroya sahip olan Osmanlıspor, yarın deplasmanda oynayacağı zürich karşısında akıllı oynadığı takdirde puan yada puanlar alabililr. Zürich ilk maçta Villareal  deplasmanında 2 - 1 mağlup olsada topa sahip olma adına mücadeleci ve enerjisini 90 dakikaya yayabilen bir takım. Osmanlıspor ise aynı şekilde ilk dakikadan son dakikaya kadar oyunu istediği gibi şekillendiren yapıya sahip. İsviçre'de orta alanda topu ne kadar ayağında tutabilirse puan yada puanlar çıkarabilmesi içten bile değil. 

Zürich takımında Brunner, Rodrigez, Bangura hızlı ve teknik kapasitesi yüksek oyuncular. Sürpriz golcüleri ise ilk maçta gol atan Sadıku. Zürich takımı özellikle duran topları etkili kullanan ve dönen toplara sahip olarak baskıyı arttıran bir özelliğe sahip. Osmanlıspor ise hızlı çıkışlarla ileride çoğalarak istediğini elde edebilecek kapasiteye sahip.bir takım.

UEFA Avrupa liginde yarın oynanacak olan maçlarda ülkemizi temsil edecek butün takımlarımıza başarılar diliyor ve bu üç takımımızın 9 puanla haftayı tamamlamasını diliyorum. 

Kalın sağlıcakla.  

BEŞİKTAŞ VE 41.903 KİŞİYE KARŞI DİNAMO KİEW !...

UEFA şampiyonlar liginde Beşiktaş, yarın akşam 21 : 45 te grubun ikinci maçında, Ukrayna'nın Dinamo Kiev takımını konuk edecek. B grubunun ilk maçında Benfica karşısındaTalısca'nın son dakika golüyle beraberliği kurtaran Siyah Beyazlılar, grup liderliği için Beşiktaş Arena'nın o muhteşem taraftarı önünde galibiyet için sahaya çıkacak. Bu maçtan çıkaracağı bir galibiyet muhtemel liderlik için avantaj gibi gözüksede, Dinamo Kiew fiziki yapısıyla ve hava toplarında üstün olması nedeniyle topla oynama yüzdesinde dengeyi kurabilir. Kara kartal galip gelebilmesi için bu maçta neler yapmalı ? Beşiktaş ve Kiev'i irdeleyecek olursak Beşiktaş'ın bu sorunun cevabına  şu şekilde ulaşacağını düşünüyorum. 

Beşiktaş, kadro yapısı itibariyle zengin bir takım, kulübede oturan oyuncular bile rakip takımı ürkütebilecek isimlere sahip. Galatasaray maçında sakatlanan Oğuzhan dışında eksiği bulunmayan siyah beyazlılar'ın tecrübeli hocası Şenol Güneş tatlı bir telaş yaşıyor. Kalede Fabri veya Tolga seçimini yapmakta zorlanacak olan Güneş, orta alanda  Oğuzhan'ı dinlendirip, Talısca'ya görev vereceğini düşünüyorum. Olcay Quaresma ikilisi kanatlarda etkili olduğu için rakip özellikle kanatlara önlem alacaktır. Bu durumda Şenol hoca çift forvet oynatırsa Aboubakar ve Cenk, Talisca Adriano ikilisiyle ortadan derinlemesine atacağı paslar ile gol yollarında Kiev defansını çaresiz bırakacatır. Kiev takımının defansı uzun ve sağlam olduğu kadar ağır ve yavaş oyuncularla kurulu. Bu yüzden sabırlı oynayıp Kiev defansını öne çekerek arkaya atılan toplar siyah beyazlılar adına farklı bir skor bile çıkarabilir. Rakibin önemli silahlarından, ve oyunu şekillendiren en etkili ismi Sydorchuk, Napoli karşısında gördüğü kırmızı kart nedeniyle oynamayacak olması ayrı bir avantaj. İlk toplara sahip olma konusunda başarılı olan Beşiktaş çabuk top kaybedebilen bir yapıyada sahip. Kaybedilen topları ekarte edebilmek için çok koşmak gerekiyor ve bu özellik Beşiktaş'ta var. Ayrıca Kara kartal kısa paslar, tek toplar, ver-kaçlar ve duvar paslarıyla rakibi şaşkına uğratabilecek bir oyun sistemine sahip. Buna karşılık, Rakip ataklarda Beşiktaş'ın defansı sağlam olsada zaman zaman bireysel hatalar yapmaya müsait. 

Kiev takımı ise ilk maçta Napoli karşısında oynadığı oyunun dışına çıkarak biraz daha agressif olacağını düşünüyorum. Orta alanda topa sahip olabilen ve oyunu dikine oynamaya gayret eden Dinamo Kiev, ilk maçtaki kenarları kullanma alışkanlığının dışında bir oyun sergileyebilir. Buda tabiki 41.903  kişilik Beşiktaş Arena'yı dolduran taraftarlara heyecanlı dakikalar yaşatacaktır. Çünkü Marcello ile başlayıp, Atiba ile devam eden, Adrian, Talisca ikilisiyle olgulaşan atakları Aboubakar ve Cenk ile sonuçlandırmak adına temsilcimize artı şans tanıyor. 

Rakip takımda ise Garmash gol atmaya çok müsait bir oyuncu ve ona dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca Makeranko, ve Vida ile Yarmolenko hızlı ve çabuk olmasıyla birlikte, ayak bileklerine hakim, sert ve isabetli sürpriz şutları olan teknik oyuncular. 

Bu önemli maçta benim tek korkum oynadığı takdirde Olcay, Tolga ve Quaresma'nın hakeme karşı biraz daha sakin olması. 

Çünkü Alman hakem Felix Zwayer, elini cebine hiç düşünmeden götüren ve çok kolay kart gösteren bir kişi. Bu yüzden bir sonraki maçı düşünerek veriler kararlara aşırı tepki göstermemeleri gerekmektedir. 

Benim düşüncem Kiew, ilk maçta kendi evinde kaybettiği Napoli karşılaşması nedeniyle bu maça artı motive ve hırs yaparak çıkacaktır. Beşiktaş sabırlı olduğu takdirde bu maçı rahatlıkla kazanabileceğini düşünüyorum. Bu maçın sonucuna göre her iki takım, sonraki oynayacağı maçların fikstürüne göre, gruptan çıkma mücadeleisi verecek. puan yada puanlar her iki takım için ve her oynayacakları maçlar için çok değerli. 

Yarın oynanacak olan maç için Beşiktaş'a sonsuz başarılar diliyor, Şampiyonlar liginde yoluna emin adımlarla devam etmesini temenni ediyorum. 

Kalın sağlıcakla. 

ATİKER KONYASPOR' DA GENEL DURUM !...

Shaktar Donetks maçının ardından, oyun anlamında istenen düzeyin gerisinde kalan Atiker Konyaspor'un, galibiyet için gittiği Trabzon'dan, son saniyede kalesinde gördüğü golle eli boş dönmesi üzüntü yarattı. Ligin henüz başında olması sonraki haftalar için telafisi mümkün olan bir maçtı diye düşünüyorum. Ancak oyuncuların çıktığı maçtan ziyade bir önceki maçı halâ kafalarında yaşıyor olmaları bu gibi konsantrasyon ve motivasyon eksikliğini beraberinde getiriyor. Profesyonellik tabiiki başka bir olay ama bir sonraki maçı düşünmek ve geride kalan maçıda anında unutmakta profesyonelliğin gerektirdiği bir gerçek. 

Hafta sonunda Konya Atatürk Stadında oynanan Anadolu Selçukspor - Nazilli Belediyespor maçının devre arasında sevgili dostum Selim Ay ile ayak üstü konuştuğumuzda Perşembe günü Belçika'da oynanacak olan Gent maçından bahsetmesek bile, bu maç için resimde görüldüğü gibi gözlerinin ışıl ışıl olduğunu, özgüvenin yerinde olduğunu hissettim. Yedek olur, kadroda olur hiç farketmez ama bu inanç bile gent maçında arkadaşlık ortamı anlamında olumlu birşeyler olabileceğini hatta konuşurken  olumlu olması için herşeyini ortaya koyacağı izlemini edindim. 
Ligde Gençlerbirliği, ardından Trabzon maçında kaybedilen  5 puan tabiki önemli. Fakat hatırlamak gerekirki geçtiğimiz sezon ilk 9 hafta sabır isteyen Aykut Hoca'nın mutlaka bir bildiği vardır.  Bu takım artık vizyon sahibidir ve bu vizyonundan ödün vermek istemez. Yeterki Gent maçıyla birlikte moral, motivasyon, konsantre ve hatta kondisyon üst düzeyde olsun. Takım gol pozisyonları üretiyor fakat bu üretkenlik geçen sezondan daha düşük seviyede. Bunun nedenide iki kulvarda mücadele etmesi. 
Takımın tek eleştireceğim noktası şu. Daha doğrusu takımın demiyelimde teknik ekibin veya yönetimin, Traore ile Holmen'nin yerini henüz dolduramamış olması, ilk beş haftada kendini belli etti. Belki bu oyuncuların yerine gelen Miloseviç ile Jhonsson uyum sorununu henüz atlatmamış olabilirler, ama sezon başında Avrupa'ya direkt gruplardan gidecek olan bir takım bana göre etkili transferler yapabilirdi. Sayın başkan bu sezon inşallah borçların sıfırlanacağından bahsediyor ve transfer bütçesini ona göre ayarlıyor. Bu konu biraz soru işaretiyle dolu bir konu ama ilk kez Avrupa kupalarında mücadele edecek olan bir kulüp için oyuncu bazında bana göre biraz kesenin ağzı açılmalıydı. 
Şu ana kadar genel durumlardan bahsettim. 
Çarşamba günü Gent maçını,  ve sonrasında süper ligi, Atiker Konyaspor açısından önemli bilgilerle birlikte değerlendireceğim. 
Kalın sağlıcakla.