27 Kasım 2016 Pazar

ÖZGÜR YANKAYA İLE KONYASPOR KAZANAMIYOR !...

ATİKER KONYASPOR - OSMANLISPOR
Yarın akşam iki avrupa'lı  takım, Atiker Konyaspor - Osmanlıspor karşı karşıya gelecek. Sponsor anlaşması ligin yarısına gelmiş olmasına rağmen halâ yapılmayan ve ismini Konya Arena olarak telaffuz edebileceğim stad'da oynanacak olan karşılaşma saat 20 : 00 de başlayacak. 
Lig sıralamasının üst grubunda yer almak isteyen her iki takımdan Atiker Konyaspor, 16 puanla 7. sırada bulunuyor. Rakip Osmanlıspor ise 15 puanla yeşil beyazlıların bir basamak altında 8. sırada yer alıyor. 
Atiker Konyaspor, Avrupa'da edindiği tecrübe nedeniyle lig'e döndü ve iki hafta üst üste galibiyet serisine başladı. Osmanlıspor ise, son haftalarda istikrarı lig'de yakalayamadı ancak Avrupa arenasında başarılı oyunuyla dikkatleri toplamayı başardı.

ÖZGÜR YANKAYA'YA DİKKAT !..
Saat 20 : 00 de başlayacak olan bu önemli karşılaşmayı Edirne bölgesi hakemi Özgür Yankaya yönetecek. Sık sık yaptığı hatalarla gündeme gelen ve Asıl mesleği eğitimci olan 38 yaşındaki yankaya, şimdiye kadar kariyerinde düdük çaldığı 105 Spor Toto Süper Lig karşılaşmasının 50 sini ev sahibi takım kazanırken 32 sini deplasman takımları galip bitirdi. 23 maçta ise taraflar yenişemedi. 105 karşılaşmada sarı kartını 523 kez kullandı ve  19 kez kırmızı kartına baş vurdu.
ÖZGÜR YANKAYA'NIN İKİ TAKIM İSTATİSTİĞİ İLGİNÇ.
Atiker Konyaspor Yankaya ile çıktığı 10 maçta yalnızca 1 kez galip gelirken 2 beraberlik elde etti. Buna karşılık 7 mağlubiyeti bulunuyor. Bu sayıların süper lig'deki istatistiği ise 1 galibiyet, 2 beraberlik, 5 mağlubiyet. 
Osmanlıspor ise Yankaya ile çıktığı  toplam 8 maçta 3 galibiyet 2 beraberlik 3 mağlubiyeti bulunuyor. Süper lig maçlarında ise Başkent ekibi aynı hakemle 3 galibiyet 2 mağlubiyet elde etti. Yankaya ile süper ligde beraberliği bulunmayan Osmanlıspor ile yalnızca 1 galibiyeti bulunan Atiker Konyaspor'un oynayacağı yarınki maçta nasıl bir sonuç çıkacağı merak konusu. 
Hataları ile gündeme gelen Özgür Yankaya'ya ev sahibi ekip Atiker Konyaspor'un özellikle dikkat etmesi gerekiyor. 
Atiker Konyaspor, muhteşem taraftarı sayesinde, baskıyı hissettirdiği takdirde önce Yankaya sonra Osmanlıspor'u yenebilecek kalite ve kapasiteye sahiptir. Birçok maçta olduğu gibi yarın akşam taraftarına çok iş düşüyor. Müthiş taraftarın bu maçada göstereceği ilgiden hiç şüphem yok ve sesleri bir kat daha fazla çıkacaktır. Bana göre bu maç başladığı gibi bitmez. Saha ve  seyirci  avantajını iyi kullandığı takdirde ibre yeşil beyazlılar'a daha yakın. Muhtemel beraberlik yüzdesi taraftarlar ve oyuncular ile düşük seviyede olacaktır. Osmanlıspor'un galip gelme yüzdesi, hakem yine gündeme gelmez ise çok düşük.  İstatistikleri Yankaya ile çok kötü olan Atiker Konyaspor, bu maçtan galibiyetle ayrıldığı takdirde geçen sezon yakaladığı müthiş performansa yaklaşacaktır.
Kalın sağlıcakla.







SAÇMA SAPAN FİKSTÜR.


                          


07 Kasım 2016 tarihli yazımda, Avrupa'da ülkemizi temsil eden takımlarımızı fikstür açısından zor bir dönem beklediğinden bahsetmiştim. uefa şampiyonlar ligi veya uefa avrupa ligi maçlarının hemen akabinde iki veya üç gün sonra oynanan karşılaşmaların ardından lig maçları oynanıyor, takımlar dinlenme fırsatı bulamadan Z.T.Kupası maçları için sahaya çıkıyorlar, yetmedi hemen iki üç gün sonra yine lig maçı, bitmedi tekrar avrupa arenası. Bu nasıl bir planlama nasıl bir program anlaşılır gibi değil. Hiçte adil olmayan ve takım kayıran fikstür için tff.  nin elinde düzenleme mekanizması var ama işlemiyor. Avrupa'da puanlar kazanıp ülkemizi temsil eden takımlarımızın sağladığı  manevi yararları hiçte önemsemeyen tff, işin maddi tarafına odaklandığı için Konyaspor'muş Beşiktaş'mış, Osmanlı'ymış, Fenerbahçe'ymiş hiç oralı bile değil. Artık nereliyse ?
Adiliyeti bu dört takım üzerinde açarsak bakın karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor.

Atiker Konyaspor :
24 Kasım 2016  Perşembe Shaktar Donetsk maçı için Ukrayna deplasmanında.
28 Kasım 2016  Pazartesi Spor Toto Süper Lig maçı A. Konyaspor - Osmanlıspor 
( Olması gereken tarih ayarı )
01 Aralık 2016  Perşembe Z.T.K. maçı Kızılcabölükspor - A. Konyaspor
04 Aralık 2016  Pazar Spor Toto Süper Lig maçı. A.Alanyaspor - A.Konyaspor
08 Aralık 2016 Konyaspor - Gent Uefa Avrupa Ligi maçı.

Beşiktaş J.K. :
23 Kasım Çarşamba uefa Şampiyonlar Ligi maçı Beşiktaş - Benfıca 
26 Kasım Cumartesi Spor Toto Süper Lig maçı. Beşiktaş - Medipol Başakşehir
( Bu maç pazar veya pazartesi oynanabilir, Ziraat Türkiye Kupası maçı ileri bir tarihe ertelenebilirdi. Çünkü derby ve daha önemlisi  ülke puanı gereksinimi için şampiyonlar ligi maçı var. )
29 Kasım 2016 Salı  Z.T.K. maçı Darıca Gençlerbirliği - Beşiktaş
03 Aralık 2016 Spor Toto Süper Lig maçı Fenerbahçe - Beşiktaş 
06 Aralık 2016 Salı uefa Şampiyonlar Ligi maçı. Dinamo Kiev - Beşiktaş
Fenerbahçe :  
24 Kasım 2016 Perşembe uefa Avrupa Ligi maçı. Fenerbahçe - Zoryak
27 Kasım 2016 Pazar Süper Toto Süper Lig maçı Fenerbahçe -  Ç.Rizespor
( Bu maçta Pazartesi günü oynanabilir, kupa maçının tarihi değişebilirdi  Çünkü yine ülkemizi ilgilendiren kritik bir maç daha var. Hemen öncesinde derby var.)
30 Kasım 2016 Çarşamba Z.T.K. maçı Fenerbahçe - Gençlerbirliği
03 Aralık 2016 Cumartesi Spor Toto Süper Lig maçı Fenerbahçe - Beşiktaş
08 Aralık 2016 Perşembe uefa Avrupa Ligi maçı Feyenoord - Fenerbahçe 

Osmanlıspor :
24 Kasım 2016 Perşembe uefa Avrupa ligi maçı Steaua Bükreş - Osmanlıspor
28 Kasım 2016 Pazartesi Spor Toto Süper Lig maçı A.Konyaspor - Osmanlıspor
01 Aralık 2016 Perşembe Z.T.K. maçı Osmanlıspor - Gaziantepspor
( Bu maçın tarihi bir gün ileri alınabilir, lig maçı cuma yerine cumartesi veya pazar oynanabilirdi )
04 Aralık 2016 Cuma 2016 Spor Toto Süper Lig Osmanlıspor - K.Karabükspor
08 Aralık 2016 Perşembe uefa Avrupa Ligi maçı Osmanlıspor - Zürich

Ziraat Türkiye Kupası tabiiki önemli bir turnuva. Sonuçta Avrupa'ya gidecek takımlar için en kestirme yol. Ancak Avrupa arenası, Spor Toto Süper Lig, gibi çok daha önemli kulvarlar varken bu turnuvanın tarih ayarları çok daha makul mantıklı bir şekilde planlanabilirdi. Söyledim ya, maneviyatı düşünmeyen tff, işin maddi tarafına baktığı için yukarıdaki gibi saçma  sapan bir tablo çıkıyor karşımıza.
Kalın sağlıcakla.



23 Kasım 2016 Çarşamba

ÜMİTLERİ GENT MAÇINA TAŞIMAK İÇİN !,,,


PUAN YADA PUANLAR ALABİLMEK İÇİN !...
UEFA Avrupa ligi H grubu 5. maçında Shaktar Donetsk'in konuğu Atiker Konyaspor, yarın oynanacak olan karşılaşma için 4 özel uçakla maçın oynanacağı Lviv'e gitti. Adeta Lviv'e çıkarma yapan yeşil beyazlılar, gruptan çıkabilmenin mucizelere bağlı olduğu bir ortamda ümitlerini yeşertmek için, yenilgisiz lider Shaktar Donetsk takımını kendi evinde mağlup etmenin hesaplarını yapıyor. Avrupa ligini ikinci planda tutan Atiker Konyaspor, bu maçtan alacağı muhtemel üç puan ile ümitlerini Konya'da oynanacak olan gent maçına taşımak amacında. Avrupa liglerinin gediklisi olan Ukrayna takımı Lucescu dönemindeki performansından birşeyler kaybetmeden yoluna devam ediyor. Zaten gruptan çıkmayı garantileyen Shaktar, Hem yenilmezlik ünvanını korumak, hemde prestijini korumak için sahaya çıkacak. Grupta 12 puanla grup liderliğini garantileyen Turuncu siyahlı takım karşısında Atiker Konyaspor, bende varım mesajını verebilmek için çaba gösterecek. Kendi liginde önümüzdeki hafta geçen senenin sürpriz ve flash takımı olan, Avrupa liginde yarı finalde elenen ancak bu sezon düşme potasında yer alan Dnipro ile oynayacak. Atiker Konyaspor ise Pazartesi günü, yine Avrupa'da başarılı performansıyla dikkatleri çeken Osmanlıspor'u konuk edecek. 
Yarın Shaktar Donetsk karşısında Atiker Konyaspor neler yapmalı, puan veya puanlarla dönebilmenin zor olduğu bir maçtan istediğini alarak nasıl dönmeli ?
1 - Herkesin beklediği bir oyun yerine sürpriz bir kadro ve sistem ile hücum futbolunu tercih ederek şaşkınlık yaratmalı. Riskli bile olsa böyle bir durumda Shaktar defansının hata yapacağını düşünüyorum. Zaten kaybedeceği bir şeyi olmayan yeşil beyazlılar böyle bir tercihle sürpriz sonuç çıkararak dönebilir. Bunun dışındaki alternatif futbol ancak ve ancak 1 puan için geçerli olur diye düşünüyorum. 
2 - Katatları çok iyi işleyen ev sahibi takıma karşı orta alan üstünlüğünü ele geçirerek. 
3 - Hava toplarında ve fiziksel olarak üstün olan Shaktar karşısında topu yere indirerek, bol ve isabetli pas trafiği ile rakibin oyun oynamasına izin vermeyerek.
4 - Gol yese bile oyunu ve skoru çevirebilecek bir motivasyonla sahaya çıkarak.
5 - 90 dakika disiplini elden bırakmayan bir takıma karşı aynı özelliği bulunan Konyaspor'un oynadığı önceki avrupa maçlarında elde ettiği tecrübeyle ve konsantrasyonla mücadeleci ruhunu ortaya koymakla.
HAKEME DİKKAT !,,,
Bunun gibi formülleri artırabileceğimiz bir maçta benim beklentim aslında hiçte umutsuz değil. Bana göre yarın yenemezsen yenilmeyeceksin mantığı işleyecek. İlk maçta olduğu gibi ofsayttan yenilen bir gol sonrası morallerin bozulduğu bir maç olacağını tahmin ediyorum. Çünkü karşılaşmanın   hakemi İskoçya federasyonundan  Kevin Clancy. Uefa Avrupa liginde 7 maç yöneten, bu maçların üçünü ev sahibi, üçünü deplasman takımları galip bitiren, 7 maçta 35 sarı 5 kırmızı kart kullanan 83 doğumlu bir hakemin yöneteceği bir maç olacak. Dostça geçeceğini tahmin ettiğimiz bir maçın gerilmesine sebep olabilecek hakeme karşı son derece dikkatli olmak gerektiğini düşünüyorum.
Atiker Konyaspor gibi Avrupa liginde mücadele eden Osmanlıspor ve Fenerbahçe'ye de başarılar diliyor, Konya'da oynanan ilk maçın özet görüntüleriyle yazıma son veriyorum.
Kalın sağlıcakla.

22 Kasım 2016 Salı

GÖZLER VODAFONE ARENA'DA, KULAKLAR ESTADIO DA LUZ ' DA !...

UEFA Şampiyonlar liginde Beşiktaş, Portekiz temsilcisi Benfıca'yı ağırlayacak. Gruptan çıkabilmek için, kazandığı takdirde  her iki takımada büyük avantaj sağlayacak olan karşılaşma yarın Vodafone Arena'da oynanacak. Sloven hakem  Damir Skomina'nın yöneteceği maç saat 20 : 45 de başlayacak. Grupta son maçlar öncesindeki bu zorlu mücadelenin ilk ayağında iki takım 1 - 1 berabere kalmıştı. Beşiktaş saha ve seyirci avantajını kullanarak maçı kazanıp Dinamo Kiev maçına liderlik hesapları yaparak gidecek. Rakip Benfıca ise yenemezsen yenilme düşüncesiyle İstanbul'a geldiler. Çünkü puan olarak Kara kartalın üstünde olan Portekiz ekibi, en azından bu sıralamadaki avantajını korumak isteyecektir.
Beşiktaş, seyircisinide arkasına alarak yarınki maçtan mutlak galip ayrılmaktan başka birşey düşünmüyor. Benfica ise galip gelerek işi son maçlara bırakmadan bitirmeyi, olmadığı takdirde en azından yenilmeyip puan sıralamasındaki yerini korumayı planlıyor. Peki Beşiktaş Benfıca'yı nasıl yener ?
Kartalın rakibini eli boş göndermek için üç formül var önünde. Bunlardan birincisi, İlk toplara müdahale ederek ve hava hakimiyetini elinde tutarak orta alandan başlayacak olan baskıyı ileriye taşıyıp Benfica'yı ceza alanına hapsederek, defansın hata yapma oranını yükseltmekle. İkincisi önemli eksikleri olan siyah beyazlılar, özellikle kanatlarda etkili olan rakibini kendi oyunuyla, yani kanatları kullanarak soldan ve sağdan ortalarla topu Aboubakar'la buluşturarak. Ücüncüsü ise savunması sağlam olan Benfica'yı uzaktan şutlarla ve dönen toplara sahip olarak rakibin nefes almasına izin vermemekle Ülkemize yeni bir zafer coşkusu daha yaşatabilir. Benfica her ne kadar ciddi ve güçlü bir rakip olsada Vodafone Arena'dan üç puanla ayrılacağını düşünmüyorum. Bence iki ihtimalli bir maç bizi bekliyor. Beşiktaş galibiyete yakın taraf ancak, kapalı defansı açmakta zorlanan bir yapıya sahip olduğu için, Benfica beraberliği düşünüp katı savunma sistemini uygularsa düşük bir ihtimalde  olsa başladığı gibi biten bir maç olabilir. Kara kartal özellikle solda Adriano ve Olcay ile sağda ise Gökhan Gönül Quaresma ikilisiyle kanatları kullandığı takdirde Marcello'dan başlayan hazırlık paslarınıda Atiba ve Tolgay ile yönlendirerek rakibini baskı altına alabilir.  
Dünya'da bir ilk !..
Vodafone Arena'yı dolduracak olan taraftarlar, dünya'da yeni bir rekor kırarak bir ilki gerçekleştirecek. Sessiz tezahürat adı verilen bu organizasyonda maçın başlama düdüğü ile birlikte 1 dakika süreyle stadda çıt çıkmayacak ancak taraftarlar tezahüratlarına devam edecek. 41.903 taraftar ırkçılığa dur de ve kara kartal tezahüratlarını, işitme engellilerin problemine dikkat çekebilmek için işaret diliyle yapacaklar. Benfica taraftarınıda bu organizasyona dahil etmek isteyen efendi beşiktaş ve yönetim, rakip taraftarların olduğu misafir tribününe bilgilendirme broşürü dağıtacaklar. 
Grupta liderlik hesapları bu maça bağlı !..
Grup lideri olarak son 16 ya kalma hesapları yapan beşiktaş, liderliği yakalayabilmesi için önce yarınki maçı kazanmak durumunda. Lider Napoli'nin son hafta maçlarında Benfica'ya konuk olacağınıda düşünürsek, burada yara alan Portekiz ekibi Napoli karşısında çok daha dikkatli ve dirençli olacağı için, Kara Kartal ipleri eline almış olarak Ukrayna'ya gidecek. 
Napoli'yi İtalya'da devirmenin önemi !..
Yarın oynanacak olan maçın önemi Beşiktaş açısından haftalar önce ortaya çıkmıştı. Napoli'yi İtalya'da devirmenin önemi bu maçla bir kat daha artıyor. İtalya'da kazanılan zafer, puan sıralamasında son maçlar öncesinde halâ lider diyebileceğimiz bir takımın olmamasına neden olduysa 2 - 3 lük skor sayesinde oldu. Beşiktaş  7 şer puanı bulunan Napoli ile Benfica'nın ardından 6 puanla 3. sırada bulunuyor.  İnşallah yarına kadar. 
Yarın saat 22 : 30 da grup ikincisi olarak, belkide bellimi olur, Kiev bir sürpriz yaparsa grup lideri olarak yeni bir zafer sevinci daha yaşamamıza neden olabilir. Bekleyip göreceğiz. Ama bence sokaklara zafer çığlıkları atmak için şimdiden hazırlanın diye içimden geçiyor. 
Yarın gözler Vodafone Arena'da kulaklar İtalya'da olacak. 
Benfica ile oynanan ilk maçta, yarın sahada olmayacak olan Talisca'nın müthiş golüyle yazımı noktalıyorum. 
Kalın sağlıcakla.

18 Kasım 2016 Cuma

GAZİANTEPSPOR - ATİKER KONYASPOR 27. KEZ !..

                              SPOR TOTO SÜPER LİG 11. HAFTA
GAZİANTEPSPOR        ATİKER KONYASPOR
 Milli maç arasının ardından bu hafta sonu devam edecek olan Spor Toto Süper Lig'in 11. haftasında
Atiker Konyaspor, Gaziantepspor deplasmanında puan mücadelesi verecek. Yarın saat 13 : 30 da Kamil Ocak stadında başlayacak olan karşılaşmayı Hüseyin Göcek yönetecek. 
11.haftaya girilirken ev sahibi Gaziantepspor 11 puanla 10. sırada yer alırken Atiker Konyaspor 13 puanla rakibinin 4 basamak üstünde 6. sırada bulunuyor. Lig tarihinde Gaziantepspor ile A.Konyaspor 26 kez karşı karşıya geldiler. Bu güne kadar oynanan 26 karşılaşmada ev sahibinin üstünlüğü bulunuyor. Gaziantepspor 13 kez galip gelirken, Atiker Konyaspor 7 karşılaşmada gülen taraf oldu. 6 maç ise beraberlikle sonuçlandı. Hüseyin Göçek, iki takımın birbirleriyle oynayacağı maçta ilk kez düdük çalacak. 40 yaşındaki tecrübeli hakem, kariyerinde Gaziantepspor'un 17 maçını, konuk Atiker Konyaspor'un ise 16 maçını yönetti. Bu maçlarda kırmızı siyahlı ekip, 4 galibiyet 5 beraberlik 8 mağlubiyet alırken, Yeşil beyazlılar, 6 galibiyet 5 beraberlik 5 mağlubiyet elde etti. 
Tabloda ayrıntıları inceledeğimiz zaman, her iki takımın istatistiki bilgileri, birbirine yakın gözüküyor. Hüseyin Göcek ile her iki takım dengeli bir performansa sahip. 






Orta sıralardan kurtulup üst sıralara tırmanma arayışında olan İsmail Kartal ve öğrencileri, saha ve seyirci avantajını kullanmak isteyecektir. Ancak karşısında dirençli bir takım olan Atiker Konyaspor var. Son haftalarda ev sahibi ekibin oynadığı maçlar bol gollü geçiyor. Son oynadığı Alanyaspor deplasmanında 4 - 3 lük mağlubiyet alan Gaziantepspor, gol yollarında etkili olduğu kadar savunmasıda bir o kadar etkisiz. Atiker Konyaspor ise hem atılan gol hemde yediği gol sayısında rakibine göre biraz daha kısır. 
Ev sahibi Gaziantepspor,bu sezon oynadığı 10 maçın ilk yarılarında 5 gol atıp 5 gol yemesi ilk yarılar için istikrarlı bir görüntü veriyor ancak ikinci yarılarda 6 gol atıp kalesinde 9 gol görmesi kırmızı siyahlı ekibin ya yorulduğunu yada maç konsantrasyonunu kaybettiğini gösteriyor. Özellikle 75. dakikadan sonra çözülen ev sahibi ekip, ikinci yarılarda savunmasının geriye dönememesi nedeniyle kalesinde zor anlar yaşıyor. İkinci yarılarda baskı yediği zaman direnci kırılan Gaziantepspor, yaptığı savunma hataları nedeniyle ilk on haftada istikrarsız bir görüntü sergiledi. 
Kontrayı benimseyen ve seven Atiker Konyaspor'un tamda istediği bir oyun sistemine sahip olan Gaziantepspor, ilk yarıda gol bulamadığı takdirde bu maçtan puansız ayrılabilir. 
Rakip Atiker Konyaspor gol bulabildiği takdirde bu golün dakikasına ve takımın isteğine göre net bir galibiyet ile Konya'ya dönebilir. Bana göre beraberlik ihtimalinin düşük olduğu bir maç izleyeceğiz yarın. Atiker Konyaspor ikinci deplasman galibiyetine daha yakın gibi görünüyor. Ancak Vukoviç ve Jhonsson'un sakatlıkları Aykut Kocaman ve teknik ekibin canını sıkıyor. 
Yinede muhtemelen Selim ve Ali Turan ikilisi bu maçta dikkatli olduğu ve bireysel hata yapmadıkları müddetçe galibiyete yakın olan tarafın Atiker Konyaspor olduğunu düşünüyorum. 
Kalın sağlıcakla.

15 Kasım 2016 Salı

ANADOLU'NUN TARAFTAR LİDERİ !...


 Atiker Konyaspor Süper Ligin 10. haftasında geçen sezona yakın bir performans sergiliyor. Oyun anlamında geçtiğimiz sezonu aratan bir sistemle sahaya çıkan yeşil beyazlıların aslında iki kulvarda olması bu performansı olumsuz yönde etkiledi. Ancak yinede ligdeki puan sıralamasında geçen sezonu aratmayan bir tablo oluştu. Bir farkla oluşan bu tablonun olumsuz tarafı ise, puan durumunun yukarıyla küçük bir fark oluşması. Bunun dışında herşey yolunda. Atiker Konyaspor, bence Aykut hoca'nın belirttiği gibi ikinci yarı yine bir çıkış trendine girecektir. Transfer istenilen gibi gerçekleşmediği için, Holmen ve Traore'yi elimizde tutamayıp onların yerini dolduramadığımız için yönetimi çok eleştirdik. Ancak şu andaki kadro bile yine geçtiğimiz sezonki başarıyı yakalayabilecek bir kaliteye sahip. Sadece saha içerisindeki 18 kişilik kadro kazanma hırsını ve ruhunu sahaya yansıtabilsin. Bunun dışında ben çokta negatif bir düşünce içerisinde değilim. Bu başarıyada iki sezondur tribünleri dolduran taraftarların yüzde yüz etki edeceğini düşünüyorum. Çünkü Konya'yı gururlandıran bir taraftar profili var ortada. Herkesin örnek gösterdiği Konyaspor taraftarı Anadolu'nun lideri durumunda. Ligin ilk 10 haftasında Galatasaray 33.000, Beşiktaş 30.000 taraftar ortalamasını tuttururken. Üçüncü sırayı yakalayan ve 30.000 kombine ile lider olan Atiker Konyaspor, 21.000 taraftar ortalamasını yakalayarak Fenerbahçe ve Trabzonspor gibi klüpleri geride bırakarak, adeta Anadolu takımlarının lokomotifi oldu. Lider Başakşehir bile 2000 seyirci ortalamasıyla oynuyorsa Atiker Konyaspor'un yeri en üst olmalı diye düşünüyorum.
Ligdeki 18 takımın taraftar ortalamalarına bakacak olursak,
K.Paşa 1.130
Karabük 1.821
Başakşehir 2.057
Ç.Rizespor 2.131
G.Antep 2.171
Alanyaspor 2.190
Gençlerbirliği 2.700
Akhisar 2.900
Osmanlıspor 3.121
Kayserispor 3.844
Trabzonspor 4.022 ( Akyazı stadyumu açıldığı zaman muhtemelen bu sayı çok yukarılara çıkacaktır )
Adanaspor 4.776
Antalyaspor 7.372
Fenerbahçe 19.987
Bursaspor 20.000
Atiker Konyaspor 20.027
Beşiktaş 30.276
Galatasaray 33.102
Böyle bir taraftarı bulunan takımın ise geçtiğimiz sezon gibi ilk 5 içerisine girmesi en büyük dileğimiz. Ancak bu sezon çok daha zor bir lig yaşayan Spor Toto Süper Lig, üst sıraları yakalamak isteyen takımların, ilerleyen haftalarda büyük bir yarış içerisine gireceği hatta yavaş yavaş girmeye başladığı görülüyor. Yeşil beyazlı taraftarların takıma destek vermeleri oyuncuları çok daha pozitif etkiliyor ve onları hırslandırıyor. Ayrıca fenerbahçe yenilgisini saymazsak uzun süre evinde yenilmeyen takımın taraftarı olmak o kadar kolay birşey değil. Bu yüzden helal olsun Atiker Konyaspor taraftarına. Bu desteğin artarak devam edeceğinden ve bu sezon sonuna kadar değil bütün sezonlarda katlanarak devam edeceğinden hiç kuşkum yok. Hal böyle olunca Atiker Konyaspor'un şampiyonluk yaşamasıda inanın hayal olmaktan çıktı. Neden olmasın, Bu sene Avrupa tecrübesi yaşayan ve bu tecrübesini sonraki sezonlarda kullanmak isteyen Atiker Konyaspor, bu taraftar gücüyle neden şampiyonlar ligi kulvarında yer almasın ?
Yine helal olsun taraftarımıza diyor ve bu desteğin takıma galibiyetler getireceğini düşünüyorum.
Kalın sağlıcakla.











10 Kasım 2016 Perşembe

POLEMİK VE KAPRİS MİLLİ DÜZEYDE OLMAMALI !..

BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ COŞKUSUNUN DEVAMI İÇİN !...
2018 Fıfa Dünya Kupası eleme grubunda Türkiye, yarın Antalya Arena'da Kosova'yı konuk edecek.
Grup'ta 2 puanla 4. sırada bulunan Milli takım, bu önemli karşılaşmayı galip bitirerek en azından üst sıralardan kopmamanın mücadelesini verecek. 5 puanı bulunan ve 3.sırada yer alan Ukrayna ile farkın açılmaması adına mutlak galibiyet hedefleyen millilerimiz, İzlanda mağlubiyetinin ardından grup liderliği için avantajını kaybetmişti. Ancak yarınki maçla birlikte daha 7 maç var ve herşey bitmiş değil tabiiki. Gruptaki zor maçlarını 1 mağlubiyet 2 beraberlikle tamamlayan ve fikstür konusunda rahatlayan milli takımın önündeki dört maçlık bölümde alınması muhtemel 12 puan bulunuyor. Çünkü bu dört maçlık periyodda üst üste iki maç Türkiye'de oynanacak ve bu maçların ikisindeki rakiplerimiz, grup sıralamasında altımızda olan Kosova ve Finlandiya. Kosova ile bu dört maçlık periyodda iki kez karşılaşacak olması ve diğer rakibin Finlandiya olması Fatih Terim ve öğrencileri için büyük avantaj. Diğer rakibimiz ise Ukrayna ile Ukrayna'da oynayacağız.Türkiye,en az 9 puan alınabilecek dört maçlık seriden sonra yine bir duraklama dönemine girebilir. Çünkü artık her takım final maçlarına odaklanacak. Gruptaki son iki maçını  Finlandiya ve İzlanda ile oynayacak olan Türkiye için yapılması gereken çok şey var diye düşünüyorum. Hem oyuncular hem teknik heyet ve hemde Fatih Terim milli düzeydeki bu düşüş için iki elinin arasına kafasını koyup, gözlerini kapatarak nerede hata yaptıklarını düşünmeleri ve kafalarını toplamaları gerek. Çünkü şu görmüş olduğunuz puan durumu her şeyi açıklıyor.   Bitti demeden bitmez coşkusunun devam edilmesi, ettirilmesi yine başta Fatih Terim olmak üzere bütün milli camianın sorumluluğudur.



İSMİ FATİH TERİM OLSA BİLE !...
Milli takımın grupta oynadığı önceki maçlara baktığımız zaman coşkusunu, kazanma ruhunu kaybetmiş olduğunu çok rahatlıkla görebiliriz. Bir polemik oluşup bir oyuncuyla bir teknik direktörün arasının bozuk olması nedeniyle bu oyuncuyu dışlar ve kadroya almazsanız ve bu oyuncu takım için önemliyse söylenecek bir şey yok demektir. Hiç kimse Milli takımın üstünde değildir olamazda. Bu Fatih Terim olsa bile. Çünkü Milli takım demek adı üstünde milli bir sorumluluk demek. Ülke insanının gururuyla hiç kimsenin oynama hakkı yoktur. Arda Turan ile arası bozuk olan ama birkaç hafta önce zorla barışan Fatih Terim, kaybedilen maçların tek sorumlusudur. Milli takım direktörü hiç bir oyuncuyu veya takımı göz ardı etmemelidir.
KONYA ARENA MİLLİ STADIMIZ AMA !...
Gururla belirtiyorum Konya Arena sadece Atiker Konyaspor'un değil milli takımında evidir. Bunu bütün ülke biliyor ve kabullenmeli. Çünkü Tff dahil bütün tanınmış futbol camiası bu görüşte hemfikir. Bu yüzden final maçları olan Finlandiya ve İzlanda maçlarının büyük önem taşıdığı aşikâr.
Finlandiya ile son maçında deplasmanda karşılaşacak olan Türkiye bir önceki maçında yine İzlanda ile ve bana göre büyük ihtimalle yine Konya'da karşı karşıya gelecektir. Belirleyici olacak bu iki maça daha çok zaman var ama bu final maçlarına ulaşmak için yarın oynanacak maçlarla birlikte önümüzdeki diğer maçları alması gereken milli takımın, final maçlarına kadar kayıpsız geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Konya Arena milli stadımız ama asıl üzüldüğüm nokta başka.
Başakşehir, Bursaspor, Gençlerbirliği, Trabzonspor, Kayserispor, süper ligde oynayan takımlarımızdan bazıları ve bu takımların en az bir oyuncusu milli takımda.
Fatih Terim için Konya'nın stad konusunda bir sıkıntısı yok. Ama Atiker Konyaspor ve oyuncuları için sanırım bir sıkıntısı olsa gerek. Çünkü yıllardır hiç bir milli maçta görev verilmeyen Konyaspor takımının oyuncuları bu konuda muzdarip. Atiker Konyaspor'un hiç bir oyuncusunu yıllardır önemsemeyen sayın Terim'in, Ömer Ali'yi, Ali Çamdalı'yı, Ali Turan'ı görmezlikten gelmesi bana göre farklı düşünceler içerisinde olduğunun kanıtıdır.  Soruyorum sayın Terim'e. Bu takımda milli formayı şu anda ligde puan sıralamasının diplerinde bulunan Kayserisporun kalecisi M.Zülfikar mı hakediyor yoksa iki sezondur başarıyla kalesini koruyan Serkan Kırıntılı mı.
Adil ol biraz sayın Terim Adil ol.
Kalın sağlıcakla.


9 Kasım 2016 Çarşamba

YANLIŞLAR YANLIŞLAR !...

YÖNETİME TRANSFER İÇİN EKSİ PUAN.
Atiker Konyaspor, geçen sezon yakaladığı başarının sürekliliği için lig'e döndü. Avrupa'ya havlu atan yeşil beyazlılar, sezonun ilk yarısının son haftaları yaklaşırken aradaki puan farkının daha fazla açılmaması için geçtiğimiz hafta sonu oynadığı kilit maçta Kasımpaşa'yı 2 - 1 mağlup ederek milli araya derin bir nefes alarak girdi. Eksik yada aksayan mevkiler için Aykut hoca'nın talebi doğrultusunda yapılacak transferler için düğmeye basıldı. Yönetim aslında sezon başında yapılması gerekeni yapmak için geç kaldı. Sezon başında yapılacak transferler belkide Atiker Konyaspor'un Avrupa macerasını olumlu yönde etkileyecekti. Bu yönden biraz geç kalındı diye düşünüyorum. Aslında, Atiker Konyaspor'un Avrupa'da başarılı olduğunu düşünürsek bu başarı lige nasıl yansırdı bilinmez. Hani derler ya her işte bir hayır vardır. Yönetim bu sezon transferleri için biraz pasif kaldı ama pasif kaldığı konu sadece bununla sınırlı değil.  Sezon başında yapılması gereken adamakıllı bir transfer yapılmış olsaydı nasıl olurdu diye sormak istiyorum. Yada Traore ve Holmen'in yerinin doldurulamaması daha doğrusu bu iki oyuncuyu tekrar takıma kazandırılamaması bence Avrupa'da muhtemel başarıyı olumsuz etkiledi. Transfer konusunda bu sezon için yönetim sınıfta kaldı. Kulübün mali yapısı düşünülürek yapılmamış olabilir diye akıllara gelen soruyu ben kabullenmek istemiyorum çünkü zaten Avrrupa'ya ayak bastı parası olarak kasaya giren miktar, alınacak bir oyuncunun bonservisini karşılayabilecek düzeyde. Onu geçtim bir takım kulüp tarihinde ilk kez Avrrupa'ya gidiyorsa, Konya şehri bu heyecanı, geçen sezonki kadrodan oyuncu eksiltmek yerine takviye yaparak yaşamalıydı. Belkide sadece Braga maçlarından, 1 değil 6 puan elde edilebilirdi. Olmadı hayırlısı olsun. Transferde geçen sezon yaptığını bu sezon yapamadı ve eksi puan aldı. İş işten geçtikten sonra aklı başına gelen yönetim Aatıf Chahechouhe,için Fenerbahçe ile görüşmeye başladı. Bence bu bir pişmanlık duygusudur. Aatıf gibi bir oyuncuyu sizce Fenerbahçe verirmi ? bu iş bana göre olmaz. Sezon başında bu teklif yapılmış olsaydı muhtemelen olurdu ama şimdi bu transferin gerçekleşmesi yüzde 10 bile değil. Sadece taraftarın yüksek ateşini biraz düşürebilmek için böyle bir dedikodu dolaşıyor. İnşallah yanılırım ama bu iş olmaz. Bu günlerde başlayan transfer dedikodularının dozu biraz yüksek oluyor malesef. 
STADIN İSİM SPONSORU ?
Açılışı bile yapılamayan muhteşem bir stadın isminin olmayışı, üstelik Avrupa'da mücadele edecek bir takım için ekstra eksi puan. Takımın ismi tamam, forma sponsoru tamam, ama stad ismi b.şeh.bel.Konya arena olarak kalacaksa, açıkça belirtilmeli, yoksa bir sponsor anlaşması yapılacaksa bu kadar uzun süre neden bekleniliyor oda belirtilmeli. Açıkçası bu konuda da yönetimden açıklama bekleniyor. 
Yönetime bir eksi puan daha. 
BİLET FİYATLARINDA İNDİRİM NEDEN ?
Atiker Konyaspor'un başarı grafiğini yukarıya çıkaracak bir beklenti nedeniyle 30.000 kombine satılmış ve Türkiye'de adından söz ettirmişse ligin 10. haftasında oynayacağı bir maç için neden bilet fiyatlarında indirime gitti ? Çünkü taraftar sayısının düşebileceğini tahmin ettiği için. Çünkü lig'de geçen sezon yakalanan başarının biraz altında kalındığı için. Çünkü adam akıllı transfer yapılmadığı için, çünkü taraftar bu konuda hassas olduğu ve yavaş yavaş tepkiler yükseldiği için. 
TARİHİ FIRSAT KAÇTI.
Atiker Konyaspor, Avrupa liglerinde tecrübe edinmesi adına güzel bir fırsatı, daha güzel değerlendirebilirdi. Takımın asıl hedefi lig olduğu için Avrupa'yı ikinci plana attı. Peki ligin amacı ne ? ya şampiyon olmak, ya Avrupa kupalarına katılmak, yada küme düşmemek, bunun dışında ortalarda gezen vasat bir takım olarak anılırsınız. Başarılımı ? değil, Başarısızmı ? yine değil. Bu durumda Atiker Konyaspor'un düşme korkusu olmadığı için kalan iki ihtimali değerlendirmeli kanaatindeyim. O zaman şöyle bir soru ortaya çıkıyor. Zaten Avrupa liginde mücadele etmek hakkını kazanmış bir takım avcunun içindeki tarihi fırsatı değerlendirmediyse veya değerlendirmek istemediyse ortada bir yanlışlık yokmudur ?
Bakın Osmanlıspor ve Başakşehir'e. Osmanlıspor, Avrupa'da lider ligde ortalarda, Başakşehir ön elemeden elenip kulvarı 1 e düşürerek doğrusunu yaptı ama ligde lider.  Her iki takımda bir yerlerde lider konumdalar. Atiker Konyaspor ise ne ligde istenilen düzeyde nede Avrupa' da. ortalarda gezinip duran bir takım görüntüsü veriyor ve ben çok üzülüyorum. Geçen sezon elde edilen başarının çıtasını bir tık daha yükseltmek yerine transferleri ve takımı frenlemenin bir anlamı olamaz. Atiker Konyaspor takımı bu kadro yapısıyla zaten ilk 7 - 8 içerisinde bitirebilecek bir kadroya, kaliteye ve yapıya sahip. 
BİR TÜRLÜ BİTMEYEN BORÇ.
Lig'de üçüncü sırayı alarak büyük bir başarıya imza atan yeşil beyazlı takım, Avrupa kupalarına katılma hakkı elde ediyor. Üstelik direkt gruplardan başlama fırsatını yakalıyor, Ancak Konya şehri bu heyecanı hissedemiyor. Çünkü transfer yok, çünkü taraftarı tribünlere çağıracak bir oluşum yok. Kasımpaşa maçının bilet fiyatları neden düşük tutuldu ? çünkü taraftarın bu heyecanı hissetmediğini, coşkusunu yavaş yavaş kaybediyor olduğunu yönetimde hissettiği için. Kasımpaşa maçında tribünler neden diğer maçlara göre daha düşük sayıdaydı ? Nerede kaldı 30.000 kombine esprisi ? 
Ligi 3. bitiren, Avrupa'ya giden, bir takımın 30 milyon TL. Borcu neredeyse sıfırlanır. Ancak her nedense Atiker Konyaspor kulübünün borcu 20 milyondan aşağı bir türlü düşmüyor. 
Avrupa'ya ayak bastı parası, Tff den ligi 3. bitirdiğin için maddi gelir, yayın geliri, reklam geliri, vs. vs. zaten kulübün borcunu kapattığı gibi kasasındada bir miktar bulunacak kadar avantajı olur. Atiker Konyaspor'un borcu sezon başında 30 - 35 milyon lira iken sadece 10 milyonlukmu bir geliri olduda borç 20 milyon civarında diye telaffuz ediliyor ? yani bu 20 milyonluk borç yerinde sayıyor. Ne düşüyor nede yükseliyor.  
AYKUT KOCAMAN FAKTÖRÜ.
Takımın buralara kadar gelmesinde, böyle bir başarı yakalamasındaki en büyük etken bence Aykut Kocaman faktörüdür. Kulübün bütçesini düşünerek transfer ettiği oyuncular düşük maliyetli ama iş yapan oyunculardı geçen sene. Skubiç gibi, Douglas gibi, Serkan gibi, Bajıc gibi Rangelov gibi oyuncular Aykut hoca'nın isteği doğrultusunda gerçekleşti. Ancak Aykut hoca bu sezon için özellikle Traore'nin takımda kalması gerektiğini belirtmesine rağmen üç kuruş fazla verip bu oyuncuyu neden almak istemedi veya kiralama yöntemine gitmedi de şimde Traore'ye vereceği paranın belkide çok üstündeki bir mebla ile Aatıf  Chahechouhe ismini gündeme getirdi ? işte en büyük yanlışı burada yaptı sayın Şan ve yönetimi. 
Kişisel olarak Ahmet Şan ve yönetimdeki bazı isimleri gerçekten çok seviyorum. Dürüst insanlar. Aynı şekilde geçen sezon başında ne kadar eleştirsemde Aykut hoca'yı da çok seviyorum. Ama bu isimleri seviyorum diye eleştirmem de gerekmiyor gibi bir düşünce asla olamaz. Çünkü bu isimlerde eleştirilmez isimler değiller. Varsa yanlışları veya düşünceleri tabiiki eleştirilir. Kim olursa olsun hataları varsa bu eleştirilere açık olmalı ve dikkate almalı. 
Lig'de fikstür ilk on haftaya göre biraz daha rahatlamış olsada bu sezon süper lig çok daha zorlu geçiyor ve geçecek. Onun için hem oyun anlamında hem klüp yönetimi anlamında doğruları bulmanın yapmanın geç kalınmadan uygulanması gerektiğini düşünüyorum. 
Kalın sağlıcakla. 

7 Kasım 2016 Pazartesi

AVRUPA'DAKİ TAKIMLARIMIZIN LİGDEKİ DURUMU. 



Avrupa Kupalarında mücadele eden takımlarımız milli maç arasını dinlenerek değerlendirecekler. Şampiyonlar Liginde Beşiktaş, Uefa Avrupa Liginde Fenerbahçe, Atiker Konyaspor ve Osmanlıspor'a  bu ara tabiri caizse ilaç gibi geldi. Yoğun maç trafiği bu takımlarımızı fazlasıyla olumsuz anlamda etkiledi. En çok etkilenen ve yıpranan takımda, bana göre ilk kez Avrupa tecrübesi yaşayan Atiker Konyaspor oldu. Yorgunluk ve Stres, Atiker Konyaspor'u ligden biraz uzaklaştırsada, yinede geçen sezona yaklaşan bir performans gösteriyorlar. Geçtiğimiz sezon daha diri ve konsantre olan yeşil beyazlılar, bu sezon Avrupa heyecanı nedeniyle hem oyun anlamında, hem puan anlamında ve hemde skor anlamında çıtanın altında kalarak taraftarın beklentisini karşılayamadı.  Beşiktaş, sakatlıklara çözüm arayışında olsa bile oyunundan ödün vermeyen bir takım. Sadece iki hafta önce Başkent'te Gençlerbirliğine karşı kaybedilen 2 puan nedeniyle şu anda Lider Başakşehir'in iki puan gerisinde kaldı. Bir taraftan Üçüncü yıldızı takmak isteyen, bir taraftanda devler liginde yarı final hedefleyen Beşiktaş, sakatların takıma dönmesiyle rahat nefes alacak. Fenerbahçe, Avrupa'da grup liderliğini Manchester Unıted'i saracoğlunda devirerek geri aldı, ama ligde beklentilerin altında kaldı. Hiç beklemediği puan kayıpları nedeniyle Lider Başakşehir'in 8, ikinci Beşiktaş'ın 6 puan gerisinde.
Osmanlıspor, Avrupa'da gruptan çıkmayı kafaya koymuş bir takım. son villareal zaferinin ardından yorgunluk, başkent takımının ligdeki konumunada yansıdı. Hafta sonunda kendi evinde Kayserispor ile berabere kaldılar ve 12 puanda 8. sırada bulunuyorlar.
ASIL TEHLİKE !..
Bu takımlarımız yoğun maç trafiğinden ne kadar etkilendilersede milli maç arasında dinlenme fırsatı bulacaklar. Ama bu dinlenmenin bedelini sanırım ağır ödeyecekler. Çünkü yoğun maç trafiğinden etkilenen bu dört takımımız, Avrupa ve Lig maçlarıyla birlikte Ziraat Türkiye Kupası grup maçlarındada mücadele edecekler. Asıl sorun bu üç kulvardaki maçlarını bir haftalık süreç içerisinde oynayacak olmaları.
Beşiktaş :
Şampiyonlar ligindeki temsilcimiz, sakatlıklarla boğuşurken, asıl yoğunluğu önümüzdeki birkaç hafta içerisinde yaşayacak. 23 kasım'da Benfica ile çok önemli bir maça çıkacak olan siyah beyazlılar, üç gün sonra 26 kasım'da en az Benfica maçı kadar önemi olan lig'in 12. haftasına odaklanacak. Çünkü rakibi lider Başakşehir. Eğer 11. hafta maçlarında olağandışı bir şey olmazsa, her iki namağlup takımdan biri muhtemelen bu ünvanını kaybedecek. Berabere bitmediği takdirde her iki takım açısındanda hem ünvan korunacak hemde liderlik için sevinecekler, veya üzülecekler. Lig maçının ardından 30 kasım'da Darıca Gençlerbirliği ile oynayacağı kupa maçı için Kocaeli'ye gidecek.
Atiker Konyaspor:
24 kasım'da Avrupa liginde Shaktar ile oynayacak ve dönüşlerinde fazla dinlenme fırsatı bulunmadan 28 kasımda Lig'de Osmanlıspor'u ağırlayacak. Bitmedi iki gün sonra 30 kasım'da Ziraat Türkiye Kupası grup maçları için Denizli'nin Tavas ilçesinde Kızılcabölükspor ile mücadele edecek.
Fenerbahçe :
Aynı Atiker Konyaspor gibi Sarı Lacivertli takımda 24 kasımda Zorya Luhansk takımıyla Avrupa kupası maçı için Saracoğlunda mücadele edecek, ardından lig maçı için 27 kasımda Rize deplasmanına gidecek ve 30 kasım' da Ziraat Türkiye Kupası maçı için yine saracoğlunda bu kez Gençlerbirliği'ni konuk edecek.
Osmanlıspor :
Villareal'den kopardığı üç puanla liderlik koltuğuna oturan Osmanlıspor, iddiasını sürdürebilmek için 24 kasım'da Bükreş'e giderek Steau Bükreş'in konuğu olacak. Ardından 28 kasım'da kendisi gibi Avrupa kupalarında oynayan Atiker Konyaspor'un konuğu olacak. Daha sonra 30 kasım'da Gaziantepspor'u ağırlayacak.
Her üç kulvardada mücadele edecek ve ortalama 2 - 3 günde bir maç yapacak olan bu takımlarımızın yaşayabilecekleri muhtemel zorluklar, hangi kulvarda olumsuz etkilenirler veya etkilenirse hangi kulvarda etkilenir maçlar başlayınca hep birlikte göreceğiz. Bu dört takımımız, başarı sıralaması için hangi kulvara öncelik verecekler veya sıralama nasıl olacak yine hep birlikte şahit olacağız.
İşleri çok zor.
Dört takımımızada başta Avrupa olmak üzere başarılar diliyorum.
Kalın sağlıcakla.






5 Kasım 2016 Cumartesi

AVRUPA'LI TAKIMLARIMIZ VE SÜPER LİG'DE 10. HAFTA MAÇLARI

 BU SEZON FARKLI BAŞAKŞEHİR.
Spor Toto Süper Ligde 10. hafta maçları dün akşam oynanann Galatasaray - Başakşehir maçıyla başladı. Ligin ilk haftalarından itibaren liderlik koltuğuna oturan Başakşehir, TT.Arena'da, şampiyonluk adaylarından Galatasaray'ı 1-2 mağlup ederek hem liderliğini hemde namağlup ünvanını korudu. Bu sezon çok farklı bir Başakşehir izliyoruz. Abdullah Avcı'nın öğrencileri kararlı ve emin adımlarla şampiyonlukta bende varım mesajını veriyor.
ARTIK LİGE DÖNME ZAMANI.
Spor Toto Süper Ligde büyük bir başarı elde ederek Avrupa Kupalarında boy gösteren Atiker Konyaspor ise, iki kulvarı kaldıramadı. Avrupa'da tecrübe kazanmak için çıktığı maçlarda kapasitesini ve  kalitesini ortaya koydu. Yetersizdi tabiki. Ama bir taraftanda ligde beklentilerin altında kalması,  geçen sezon adından ülke genelinde söz ettiren Atiker Konyaspor'a imaj puanı kaybettirdi. Son olarak Braga deplasmanında aldığı mağlubiyet ile artık Avrupa'ya havlu atan yeşil beyazlılar, lige döndü. Sanırım ligin ikinci yarısında daha farklı olacağız diyen Aykut hoca'nın kafasındaki program, zihinsel olarak Avrupa'dan kopup süper lige yoğunlaşmaktı. Ligde ilk yarının ortalarına gelindi, Atiker Konyaspor'un geçtiğimiz sezon elde ettiği başarısının tesadüf olmadığını ispatlamaları için yarın oynanacak olan Kasımpaşa maçıyla galibiyet serisi başlatmak durumunda. Çünkü, geçtiğimiz sezonu bitirdirdiği sıralamanın 9 basamak 10 puan gerisinde. 10. haftalar itibariyle ise Atiker Konyaspor, geçen sezonun 6 puan ve 6 basamak gerisinde. Yani bir düşüş var takımda. Bu düşüşün nedeni tabiiki Avrupa maçları ile Süper lig maçlarının yakın tarihlerde olması. Takımı hayli yıpratan bu iki kulvar yeşil beyazlılara ağır geldi ve doğal olarak performans kaybı yaşandı. Bu yüzden bir an önce toparlanıp lige odaklanmalı diye düşünüyorum. Çünkü bir hedef varsa ve bu hedef üst sıralarsa daha doğrusu ligde kalıcı olmaksa, ona göre takım oluşturulmalı. Buda tabiiki transferle gerçekleşir. Ben inatla ve yine söylüyorum. İllaki Holmen ve Traore'nin yerinin dolmaması bu takıma bu sezon hem Ligde hem Avrupa'da çok şey kaybettirdi. Kimin yada kimlerin hatası artık bu sorunun cevabını herkes biliyor.
Türk futbolunda artık ligde başarılı olmak demek Avrupa'ya gitmek, Türkiye Kupası'nı kazanmak yada şampiyon olmak demektir. Ligi 5. sırada 6. sırada veya ilk 8 de bitirdiysen sıradan bir takım görüntüsü verirsin. Başarılımı ? bence değil. Başarısızmı ? yine değil. Ama adından söz ettirmek istiyorsan geçen sezon'un üzerine birşeyler koyulması gerekiyor. Yönetim bazında, Kulübün mali yapısı ve Teknik heyet konusunda hiç bir sıkıntısı yoksa ve bir takım geçen sezonun üzerine birşeyler koymayıp tam aksine düşüş içerisindeyse biryerlerde yanlışlık var demektir.
Yarın oynanacak olan Kasımpaşa maçını Atiker Konyaspor'un geleceği açısından anahtar bir maç olarak  görüyorum. Rakip takımdada birşeyler ters gidiyor olabilir onlarda düşüş içerisinde ve bu yüzden kadro kalitesi ve oyun kalitesi olarak Kasımpaşa'dan üstün olan yeşil beyazlılar bu maçtan üç puanı rahat alacaktır. Bir seri başlangıcı olması için alınacak bu üç puanın önemi çok büyük.
HAKEM ÜÇÜNCÜ KEZ SÜPER LİG MAÇI YÖNETECEK. 
Bursa bölgesi hakemi Arda Kardeşler, henüz 27 yaşında ve süper ligde üçüncü kez bir karşılaşma yönetecek. Daha önce geçtiğimiz sezon Osmanlıspor - Antalyaspor maçını, bu sezon ise Gaziantepspor - Kayserispor maçını idare eden Kardeşler'i daha önce izlemedim ama, bu iki maçında bol gollü geçmesi bana, oyunu oynatmayı seven ve çok sık düdük çalıp oyunu durdurmayan bir yapısı var izlenimini veriyor. Yönettiği bu iki karşılaşmada gösterdiği 4 kez sarı kartın yanı sıra Kırmızı kartına baş vurmadı.


Kasımpaşa maçıyla tekrar yükselişe geçmek isteyen Atiker Konyaspor'un bu maçı rahat kazanacağını düşünüyorum.
SÜPER LİG'DE HAFTANIN ÖNEMLİ MAÇLARI.
Aytemiz Alanyaspor - Gaziantepspor
Lige çok hızlı giren ama sonradan hızla düşüşe geçen Aytemiz Alanyaspor, sahasında Gaziantepspor'u ağırlayacak. Gaziantepspor ise istikrarsız bir görüntü içerisinde. Alanyaspor'un düşmemek adına mutlak galibiyete ihtiyacı olan maçta Gaziantepspor, maç Alanya'da olmasına rağmen kolay teslim olmayacaktır. Ortada bir maç gibi görünüyor. Beraberlik kokan bir maç.
Karabükspor - Bursaspor
Barış Şimşek'in yöneteceği maçta Avrupa'yı hedefleyen Bursaspor'un son haftalardaki hızlı çıkışını sürdürebilmesi adına kritik bir karşılaşma olacak. Karabükspor ise üst sıralara hızla tırmanmak istiyor. Oyun yapılarını göz önüne alırsak, Karabükspor kendi saha ve seyircisinin avantajını kullanarak bu maçı kazanacak güce ve kaliteye sahip. Bursaspor'un bu maçla birlikte hızlı çıkışı durabilir. Çünkü önümüzdeki dört hafta içerisinde oynayacığı dört karşılaşmada fikstür dezavantajı var. Karabükspor'un galibiyeti bana göre daha yakın.
Antalyaspor -Gençlerbirliği
Sezona çok kötü başlayan Akdeniz ekibi, Eto'o lu kadrosuna rağmen düşme potasında. Gençlerbirliği ise son haftalarda çok iyi top oynuyor. İbrahim Üzülmez'in öğrencileri Antalya dan en az 1 puanla dönecektir. Ama Antalya'da oynanacak olan bu maçta, can havliyle kırmızı beyazlı bir ekip sürpriz çıkarabilir.
Beşiktaş - Trabzonspor
Haftanın derbisinde, bordo mavili ekip Vodafone Arena'dan puanla hatta üç puanla dönmeyi hedefliyor. Beşiktaş ise namağlup ünvanını kaybetmemek ve Şampiyonluk yarışında yara almamak için bu maçı almak zorunda. Çünkü yara alma kredisini geçen hafta Ankara'da gençlerbirliği karşısında kullandı. Trabzonspor'da eksik yok ama Beşiktaş'ta Caner, Talısca, Aras, Veli gibi önemli oyuncular sakat ve Tosic, gençlerbirliği maçında gördüğü kart nedeniyle bu maçta görev yapamayacak. Taraftarı önünde Beşiktaş, eğer napoli maçını unuttuysa bu maçı eksiklerine rağmen kazanabilir. Trabzonspor ise Ersun Yanal ile hızla yükselmek için oyun tarzını hücum anlamında birkaç haftadır geliştirdi. Ancak Trabzonspor açık ve hücum futbolunu Vodafone Arena'da oynarsa hiçte beklemediği farklı bir mağlubiyet ile Trabzon'a döner.
Akhisar Belediye  - Fenerbahçe
Düşme hattının hemen üzerinde bulunan Akhisar belediyespor, bu maçı kaybettiği takdirde potanın içerisine gireceği için Fenerbahçe maçına ayrı bir motiveyle hazırlanıyor. Fenerbahçe ise ManU zaferinin sarhoşluğunu üzerinden atamadıysa, ve hala bu maçtalarsa şampiyonluk yarışında hiçte beklemediği yarayı Manisa'da alabilir. Ancak ligi düşünüp ManU' ya karşı oynadağı oyunu oynarsa galibiyetle dönecektir. Bu maç bana göre başladığı gibi 0 - 0 bitmez.
Çaykur Rizespor - Adanaspor 
Puan cetvelinin dibine demir atan Adanaspor Rize'den de puansız dönecektir. Rizespor hızlı oynayan ve evinde etkili bir takım. Adanaspor ise arayış içerisinde.
Osmanlıspor - Kayserispor
Kayserispor'un daha çok kazanma arzusuyla çıkacağı bir maç. Çünkü buna ihtiyaçları var. Kaybettikleri takdirde tıpkı Akhisar gibi tehlike bölgesinin içinde yer alacaklar. Ev sahibi osmanlıspor ise Avrupa'daki başarısını bu maçta sürdürebilecekmi derseniz, eğer fazla yıpranmadılarsa ve yorgunluğunu bir nebze üzerlerinden attılarsa evet sürdürebilir. Ama karşısında dirençli bir Kayserispor var. Beraberlik kokan bir maç daha bizleri bekliyor diyebilirim.
Bu hafta oynanacak olan maçların ardından Milli maç nedeniyle verilecek arada özellikle iki kulvardada top koşturan takımlar dinlenme imkânı bulacaklar. 
Kalın sağlıcakla.







2 Kasım 2016 Çarşamba

AKŞAM CESARETLİ OYUN OLURSA !...






   UEFA AVRUPA LİGİ H GRUBU
       BRAGA - A.KONYASPOR 





RANGELOV DÖNDÜ, HORA İYİLEŞTİ.
Uefa Avrupa Ligi H grubunda bugün 4. maçına çıkacak olan Atiker Konyaspor, Portekiz'e ya tamam ya devam parolasıyla gitti. Braga ile oynanan ilk maçta kulüp tarihinin Avrupa Ligindeki ilk puanını alan ve ilk golünü atan yeşil beyazlılar, gece yarısı başlayacak olan karşılaşma öncesinde galip gelip iddiasını devam ettirmek istiyorlar. Cezası biten Dimitar Rangelov ile sakatlığı düzelen Ioan Hora'nında kadroya dahil edilip Portekiz'e götürülmesi camiayı mutlu etti. Takıma dönen bu iki golcü ile birlikte biraz daha ileri uçta etkili olmayı planlayan Aykut Hoca, Braga ile oynanan ilk maçtaki gibi, girilen gol pozisyonlarını değerlendirmeye çalışacaklar.
KARŞILAŞMAYA ROMEN HAKEM. 
Alexandru Tudor. Bu ismi Futbola ilgisi olan bir çoğumuz duymuşuzdur. Kulaklarda bir aşinalığı vardır. Evet romen hakemden bahsediyorum. Tecrübeli ama tecrübeli olduğu kadarda tehlikeli bir hakem. Tehlikeli diyorum çünkü, bugüne kadar 48 Avrupa ligi maçı yönetmiş ve bu yönettiği karşılaşmaların 23 ünü ev sahibi takım kazanırken 14 ünü deplasman takımları kazanmış ve 11 maç ise berabere sonuçlanmış. Romen hakemin ilginç tarafı ise kartlarını çok cömert kullanması. Yönettiği avrupa ligi maçlarında 216 sarı 7 kırmızı kart kullanan Tudor, oyunu sık durdurmayan ama penaltıyı kolay veren bir hakem. Bu yüzden Atiker Konyaspor savunması bugün dikkatli olmak zorunda. 
BRAGA STADININ ÖZELLİĞİ.
Portekiz'in en ilginç stadı olan Braga stadı, yapısı itibariyle yoksul, rezil bir stad görüntüsü veriyor ancak dağın dibine yapılmış olan bu stadın bu özelliğini yıllardır bozmaması Braga'ya ve bu stada ayrı bir değer kazandırıyor. Skorboard'ın bulunduğu konum, Tribün yapıları, ilginç olan bu stad özelliğini bozmadığı için turistlerin ilgi alanınada giriyor. Bu yüzden görünümü kötü, ama fantastik yapısı itibariyle portekiz için değerli bir stad. 

BRAGA, BİR PORTO VEYA BENFICA DEĞİL. 
Oyun tarzlarına bakıldığı zaman Yeşil beyazlıların deplasman olmasına rağmen puan hatta üç puan alabileceği bir takım yapısı var. Atiker Konyaspor, açık oynamayı seven ancak orta alanı boş bırakan braga karşısında, topu yere indirip,  ver-kaç ve duvar paslarıyla avrupa'daki ilk üç puanını bile alabilecek bir durumda. Savunmasında hata yapan Braga, geçtiğimiz sezonlar gibi portekiz liginde sürekli ilk dörtte kendine yer bulan ciddi bir ekip olmasına rağmen, Bir Porto veya Benfica değil. Atiker Konyaspor, biraz cesaretli olursa bu maçtan üç puan çıkarması içten bile değil. 
Avrupa tecrübesini artık yaşamış olan yeşil beyazlılar'ın kaybedeceği hiç birşey olmayacağı için bu akşamki maça, belirttiğim gibi cesaretli başlayacağını ve hücum futbolu oynayacağını tahmin ediyorum. Aykut hoca bir sürpriz yaparak takımı, baskıcı, savunmasını ileride kuran, pres yapan bir oyunla  sahaya süreceğini hissediyorum. Bakalım yanılıyormuyum akşam göreceğiz. 
İlk üç puan'ın deplasmandan gelmesi Atiker Konyaspor ismine bir değer daha katar diye düşünüyor ve bütün takıma bol şans, ve galibiyet diliyorum. 
Kalın sağlıcakla. 

BEŞİKTAŞ'TAN LİDERLİK İÇİN ÖN ÇALIŞMA !...

BEŞİKTAŞ 3 DAKİKA LİDER KALDI.
Uefa Şampilonlar Ligi B grubunda dün akşam liderliği 79. dakikada eline geçiren Beşiktaş sadece üç dakika gurubun lideri oldu. 82 de, Hamsik'in klas golüyle ilk sırayı tekrar eline alan Napoli, ayağında hiç top tutmayan, tek top oynayan, kısa paslar yaparak orta alanı çok rahat geçen oyun sistemini iyi tutturmuş bir takım. Beşiktaş ise bu tür oyuna karşılık akıllı oyunun sonucunda böyle bir rakipten iki maçta 4 puan çıkarması Napoli'den daha daha iyi olduğunu gösterdi. Ancak dün akşamki maçta zaman zaman saman alevi gibi yaptığı baskının sürekliliği olmayınca gol yollarında etkili olamadı. Böyle olmasıda gerekiyordu çünkü yaptığı baskı sonuç vermediği ve top kaybı yaşandığı zaman rakip takımın direkt olarak fabricio ile karşı karşıya kalma olasılığı çok yüksekti. Sonuçta akıllı oynayan Kara kartal fazla cesaretli bir oyun tercih etmedi ve Atiba'nın direkte patlayan topu belkide maçın kırılma noktası oldu. Quaresma'nın 79. dakikada penaltıdan attığı gol Vodafone Arena'nın 90 dakika susmayan uğultusunu bir kat daha arttırdı ve sevince boğdu. Bu sevinç fazla sürmedi ama Kara kartal belkide bir sonraki maçta Benfica'yı devirerek, muhtemel liderliğin alıştırmasını yaptı.
TARAFTAR MÜTHİŞ ,HAKEM KÖTÜYDÜ.
Beşiktaş'ın akşamki taraftarı gerçekten çok iyiydi. Top rakibe geçtiği zaman adeta Mecidiyeköy'den duyulan bir uğultu vardı. Ancak dün akşam bir o kadar da kötü olan bir hakem vardı. İngiliz hakem Mark Clattenburg  ilk dakikadan itibaren sürekli olarak ev sahibi aleyhine karar vermekte kararlıydı. Özellikle ilk yarının son bölümlerinde Quaresma'nın sol kanattan sıyrılıp ceza alanına gireceği bir pozisyonda rakip oyuncunun el ense çekmesine oralı değildi. Artık nereliyse ? Tribünlere saç baş yolduran İngiliz hakem oyunun kontrolünü her an kaybedebilirdi. Ancak 1 i final olmak üzere 33 kez Şampiyonlar Ligi maçı yöneten Clattenburg ne taraftardan, ne atmosferden, nede oyunculardan etkilenmedi ve bildiğini okumaya devam etti. Verilen hatalı kararlar belki direkt skora etki etmedi ama etki etmesine izinde vermedi. Çünkü Beşiktaş ne zaman bir faule maruz kalsa veya her hangi bir pozisyona maruz kalsa, kendi yarı alanındaysa düdük çalıyor, rakip yarı alandaysa devam diyordu. Sanki sahada İngiliz - İtalyan ortaklığı vardı. Sonuçta Beşiktaş, hem Napoli'ye hemde hakemin kötü yönetimine ayak uydurmadı. Quaresma'nın kullandığı penaltıyı bile kendisi değil yardımcısı verdirdi. Aslında Q7 nin golü de güzel bir dakikada gelmişti ama oyunun 90 dakika olduğunu Napoli unutmadı.
NAPOLİ ÇOK RAHAT VE MOTİVE BİR TAKIM.
İtalyan ekip, maça çok motive olmuş bir görüntüdeydi. Ne stad'dan, ne taraftardan, nede Beşiktaş'tan hiç etkilenmemiş bir görüntüsü vardı. Hatta öyle motive olmuşlarki sanki oyuncuların ortamdan haberleri bile yoktu. Top kendilerine geldiği zaman, tribünlerden çıkan uğultuyu bile duymadılar. Napoli takımı böyle bir atmosferden etkilenmemesine rağmen, çok rahat ve panik yapmadan oyununu oynadı. Özgüveni yerinde olan bir takım. Beşiktaş böyle bir takımdan iki maçta 4 puan çıkardıysa hem yönetimi, hem hocası hem oyuncuları ve hemde en büyük kozu olan taraftarı sayesinde çıkardı. Kısacası Beşiktaş camiası gerekeni yaptı ve gözümüzde büyüttüğümüz Napoli'den 4 puan alarak daha büyük olduğunu gösterdi.
Bir sonraki maç yine İstanbul'da ve bu kez rakip Benfica. Gruptan çıkmak için çok önemli olan bu maç 23 kasım'da oynanacak ve gruptaki sıralama için her iki takım adınada belirleyici bir maç olacak. Bu karşılaşmada Beşiktaş galip gelerek muhtemel, ama zayıf bir olasılıkla üçüncülükten, belkide kıl payı kaçırdığı liderliği bu maçta alacak. Kartal liderlik için ön çalışmasınıda dün akşam yaptı.
Kalın sağlıcakla.