25 Ekim 2016 Salı

ATİKER KONYASPOR' UN BÜYÜKLÜĞÜ KARŞISINDA KÜÇÜLENLER !...

Pazartesi akşamı oynanan haftanın son maçında Atiker Konyaspor'un  B.Şeh.Bel.Konya Arena'daki 18 maçlık yenilmezlik serisi sona erdi. Sona erdirildi desek daha doğru olur. Biri Aziz diğeri Bülent olan Yıldırım kardeşler, Atiker Konyaspor'un bileğinin Konya'da bükülemeyeceğini gayet iyi biliyorlardı ve bir şekilde Fenerbahçe'nin kötü gidişine son verilmesi gerekiyordu. Ligde üst üste alınan iki beraberliğin ardından Manchester Unıted yenilgisi Fenerbahçe kulübünü germişti. Bu gerginliğe son vermek ve taraftarın gazını almak için Atiker Konyaspor'u Konya'da bir şekilde mağlup etmek gerekiyordu. İsmi büyük ama kendisi pekte o kadar büyük olmayan Fenerbahçe, lobisinin devreye girmesiyle bu işi bir şekilde halletmişler. Çok sevdiğim, adaletli olduğuna güvendiğim Bülent Yıldırım bile bu işten etkilenmiş olsa gerek, verdiği kararlar ile zor olsada Atiker Konyaspor'u mağlup etmeyi başarmışlardır. Evet Atiker Konyaspor adına verilmeyen çok net iki penaltı pozisyonundan bahsediyorum. Buraya kadar taraflı bir şekilde baktım.
Objektif olmak gerekirse, maçın saha dışındaki çalışmalarını bir kenara bıraktığımız zaman, iki ayrı Atiker Konyaspor ve iki ayrı Fenerbahçe vardı sahada. İlk yarıda Fenerbahçe, Manchester maçındaki doğruları bulmuş ve Atiker Konyaspor'u iyi etüd etmiş. Buna karşılık Konyaspor, Fenerbahçe'ye karşı en azından kaybetmemek için bir çalışma yapmış. İkinci yarıda ise roller değişmiş, Fenerbahçe elinde bulunan üç puanı kaybetmemek için uğraşırken, Konyaspor önce beraberliği sonra olursa galibiyeti düşünen görüntü verdiler. Sonuçta Fenerbahçe tartışılması gerekmeyen net bir penaltı ile 0 - 1 galip gelerek moral buldu. Tartışılması gereken konu ise bu resimde görüldüğü üzere Atiker Konyaspor'un bir, belkide artı iki puanının nasıl heba olduğudur.
 Bülent Yıldırım bulunduğu açı itibariyle pozisyonu süzememiş olabilir ama mantığını o anda çalıştırsaydı ve topun azda olsa yön değiştirip hız kesildiğini tesbit edebilseydi beyaz noktayı gösterirdi diye düşünüyorum. Fenerbahçe olduğu için gösterirmiydi oda ayrı bir soru ama, Bülent Yıldırım açı itibariyle görmediyse yardımcı hakemler başka bir açıdan görmüş olmalıydı. Belkide bu verilmeyen penaltı nedeniyle Atiker Konyaspor sahasında uzun süredir yenilmezlik ünvanını kaybetti ama, Fenerbahçe gibi bir takımı korumak adına eğer art niyet varsa Bülent Yıldırım ve yardımcılarına helal olsun diyorum. Çünkü Aykut Hoca'nın maç sonrası söylediği gibi Fenerbahçe gibi bir takım zaten hakeme ihtiyaç duymadan Konyaspor'u yenebilir doğaldır. Kötü gidişe dur  diyebilmek adına hakeme ihtiyacı olan bir futbol camiası Atiker Konyaspor'u kendi sahasında mağlup ediyorsa buda Atiker Konyaspor'un büyüklüğünü gösterir. Atiker Konyaspor' un büyüklüğü karşısında galip gelebilmek için hakemlere ihtiyacı olan büyük diye adlandırdığımız takımlar işte yukarıdaki resim gibi Konyaspor karşısında aciz duruma düşebilir aksine küçülürler.
Konyapor çokmu güzel oynadı ? hayır, ama ikinci yarı skoru korumak adına geriye yaslanan Fenerbahçe karşısında tek kale oynamış gibi görünen yeşil beyazlıların olumlu ve organize geliştirdiği pozisyon yoktu. Burada ne Aykut Hoca'nın nede oyuncuların suçu yok. Suç akşam yine görüldüğü üzere halâ Traore ve Holmen'in yerini dolduramayan ve geldiği günden beri üçüncü olmuş, Avrupa'da direk gruplara kalmış bir takımın borcunu, bir türlü 20 milyon liranın altına düşürememesi nedeniyle yönetimindir.
Ayrıca Konya Arena'da bütün ülkeye taraftar nasıl olunur, onun dersini veren Konyaspor taraftarına helal olsun. Böyle bir taraftar topluluğu her güzel şeyi hakediyor. Bu hakettiği şeyleri görmek için sadece Avrupa'ya gidip bir sezon sonra irtifa kaybetmesi değil, oyun anlamında üstüne konulması gereken güzellikleri hakediyor.
Bursa deplasmanında Atiker Konyaspor ne yapabilir, neler yapmalı bana göre sonuç ne olur ?
bir sonraki yazımda Perşembe günü 9m15cm. com. da bulabilirsiniz.
Kalın sağlıcakla.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder