26 Aralık 2016 Pazartesi

ARKADAŞLIK, TAKIM OLMAK, TRANSFERLER, HEDEF !..

Bazen bir resim herşeyi anlatır !..
İlk yarısı sona eren Spor Toto Süper Lig'de Atiker Konyaspor, geçen sezonun 16. haftasında yakaladığı performansın 2 puan gerisinde olmasına rağmen yine 7.sırada yerini aldı. Geçtiğimiz sezon ilk üçte yer alan takımlarla puan farkı çok az olması ligin ikinci yarısı için avantajdı. Bu sezon ise puan farkının açık olması,  Atiker Konyaspor'u Avrupa hedefinden uzak kalması açısından dezavantaj gibi görünüyor. Bunun bir takım nedenleri var. Başta Atiker Konyaspor'un sezon başında transfer anlamında beklentileri karşılayamamış olması, Aykut hoca'nın, artık diğer takımların ezberlediği sisteme yakın bir oyun planıyla devam etmesi, Avrupa maçları nedeniyle takımın yıpranmış olması, başlıca olumsuz nedenler olarak göze çarpıyor. Takımın genç kadrosuna tecrübe kazandırmak adına kurulan sistem, lig maçlarında geçen sezona göre bekleneni verememiş olması, yavaş yavaş taraftarın iştahınıda kapatıyor. 30 bin kombine satan yönetim, bu sayının maça gelmesini sağlayabilecek hamleler yapmaması, Atiker Konyaspor'un göze hoş gelen bir kaç maç dışında iyi top oynamaması, sezon başında koyduğu hedeften uzak kalmasına neden oldu. Aykut Hoca'nın, Volkan Fındıklı konusunda, her maçta yaptığı bariz hataları görmezden gelmesi ona defalarca şans tanıması birçok karşılaşmada artı puanların kaybedilmesine neden oldu. Volkan, duygusal, içinde kötülük olmayan, iyi bir kişiliğe sahip bir çocuk. Ancak kendini oyun anlamında geliştirmemesi, takım birlikteliği konusunda diğer arkadaşları gibi hassas olmaması yeşil beyazlılar'a yararından çok zarar verdiği anlamına geliyor. Çünkü takım olmak arkadaşlık açısından çok önemli bir olgu. Ancak bu takımdaşlığı, arkadaşlığı volkan'da ben sezon başından beri göremiyorum. Takım olmak arkadaşlık demektir. Bir oyuncu takım arkadaşlarına ihanet ediyorsa, büyük bir gemide küçücük bir delik var demektir. Allah korusun bu arkadaşlık Atiker Konyaspor'da sadece bir oyuncu ile sınırlı kalmış olmasa gemideki delik büyür ve felakete sürükler. Arkadaşlık ve takım olma konusunda Şu resim bana göre herşeyi anlatıyor. 
Başta Volkan ve Aykut hoca artık bazı şeylerin farkına varmış olması gerekiyor. Bir takımın başındaki teknik direktör bütün tepkilere rağmen, bir oyuncusuna sürekli şans veriyorsa, ve onu kazanmak istiyorsa son derece iyi bir yöntem. Ancak volkan fındıklı bana göre bu şansı değerlendiremedi ve gerekeni yapamadı diye düşünüyorum. Mehmet Uslu, konusundada aynı düşüncelerimi paylaşmıştım. Ama Mehmet, iki elinin arasına kafasını koyarak neler yapması gerektiğini, neler yapılmaması gerektiğini öğreniyor ve birşeyler koyarak formayı tekrar kazanmak için uğraş veriyor. Volkan ise sadece sahaya çıksın, top oynasın yeter düşüncesiyle hareket ediyor.  Böyle bir düşünceyi ben asla kabul etmem. Ömer Ali, son maçta belki bencillik yaptı, Mehmet Uslu olması gereken Mehmet gibi değildi, Skubiç, sezon başındaki skubiç'ten biraz uzak kaldı. Ama bu oyuncuların geçmişteki artıları nedeniyle kredisinin devam etmesini sağlıyor. Volkan ise cepten yemeye devam ediyor. Nereye kadar ? Aykut hoca'ya sormak lazım. 
Transfer konusu soru işareti..
Aykut hoca, Lig'in ikinci yarısında avrupa maçları olmaması nedeniyle ve takımın yıpranma oranı çok daha düşük olacağı için, ilk yarıya oranla güzel işler çıkaracağını belirtiyor. Katılıyorum, ancak bazı önyargılarından ve ısrarcılığından feragat edip, Atiker Konyaspor gibi bir takımın adından söz ettirmesi adına sistemde, oyuncu seçiminde, biraz daha hassas düşünmesini bekliyorum. Yönetimse Aykut hoca'nın bir dediğini iki etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü hem Aykut hoca, hem Atiker Konyaspor, hemde taraftar bunu hakediyor. Devre arası transfer ne kadar verimli olur ? bu sorunun cevabı tamamen soru işareti ve şanstır bana göre. Ama bu takımın ileriki yıllarda şampiyonluk hedefi varsa, takıma transfer anlamında artılar kazandırması gerektiğini düşünüyorum. Yerinde sayması veya geride kalması bütün beklentilerin altında kalması demektir. İkinci yarı için kampa girecek olan takıma kimler katılacak, hangi mevkilere katılacak hep birlikte göreceğiz ve doğru olup olmadığını sezon sonunda yine değerlendireceğiz. Doğru olanı eksik mevkilere nokta transfer yapmak. Bunun içinde  kulübü yıpratmayacak derecede paraya biraz kıymak gerekiyor. Para varmı derseniz, bende aynı soruya Yokmu cevabını verebilirim. Çünkü ligi üçüncü bitirmiş, avrupa'ya ön eleme oynamadan katılmış bir takımın elde ettiği gelirler, iki-üç oyuncu almaya yetmiyorsa, bırakın o zaman bu takım avrupa'ya da gitmesin, şampiyonda olmasın. 
Kalın sağlıcakla..

18 Aralık 2016 Pazar

SERKAN PENALTI'YI ÇIKARMASA ?



Yine hain bir saldırı sonrası futbol.

Neler yazacağımı inanın bilemiyorum. Geçtiğimiz hafta sonu Vodafone Arena'nın ardından bu kez Kayseri'de adice bir saldırı oldu ve malesef 15 şehit daha verdik. Allah mekânlarını cennet eylesin, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Evde otururken artık haber bültenlerine bile bakmak istemiyorum çünkü hainlere edebileceğim küfür, hakaret v.s kalmadı. Yine söylüyorum, Terör örgütleri ve bu örgütlere destek veren batılı şerefsizler şunu bilmelidirlerki, ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ... BÖ- LE- ME-YE-CEK-Sİ-NİZ. Türkiye Cumhuriyeti'ni Allah (C.C.) istemedikçe artık kimsenin bölmeye gücü yetmeyecek. Verdiğinizi zannettiğiniz her zarar sonrası Türkiye Cumhuriyeti, üstteki bayrağımız gibi, birbirine bağlanarak dahada çoğalıyor, dahada güçleniyor. Bunuda olmayan beyninize yerleştirin.

KARABÜK DEPLASMANI..
Atiker Konyaspor doğruları yapamadı.
Karabük deplasmanından 1-1 lik sonuçla ve 1 puanla dönen Atiker Konyaspor,  maçın genelinde doğruları yapamadığı için beraberlikle yetinmek zorunda kaldı. Yenilmezlik serisini 6 maça çıkaran Yeşil Beyazlılar, maçın genelinde topa daha çok sahip olan taraftı ancak galip gelebilecek net pozisyonları bulan taraf ise ev sahibi Karabükspor oldu. Genellikle orta alan mücadelesi şeklinde geçen karşılaşma, Rangelov ve Yatabare'nin karşılıklı golleriyle 1-1 sonuçlandı. Daha net pozisyonlar bulan Karabükspor karşısında, doğruları yapamayan Atiker Konyaspor, deplasmanda galip gelebileceği bir karşılaşmadan beraberlikle ayrılarak +2 puandan oldu.
 Ceza alanı dışından şut çekme alışkanlığı yok.
Doğruları yapamamak derken şunu belirtmek istiyorum. Organize gelişen ataklar rakip ceza alanı ön çizgisinde son buluyor. Sadece bu maç için değil, bu sezon bir çok maçta aynı sıkıntıyı yaşayan Atiker Konyaspor, yine rakip ceza alanı dışından, duran top haricinde hiç şut çekme alışkanlığına sahip değil. Oyuncular dışarı gider korkusuylamı şut çekmiyor,  yada Aykut Hoca sakın çocuklar yayın dışından şut çekmeyinmi diyor, anlam veremiyorum. Kaleyi gördüğü zaman vuracak oyuncular var ama kaleciden, direkten, rakip defanstan v.s. dönen topu tamamlayacak bir oyun sistemi olmadığı için, beraberlikle kapattığımız birçok maçtan fazladan alınacak 2 şer puanı hediye ettiğimizi söyleyebilirim. Artık Aykut Hoca'nın sistemini birçok takım öğrendi, rakip teknik direktörler yan pas, geri pas, uzun pas sonrası defans arkasına sızmaya çalışan forvetlere önlem alıyorlar. Kontra gelişen ataklarda derinlemesine atılan pasların isabet oranıda çok düşük. Buna rağmen bir şekilde puan alınıyor ama fazlasını almak için doğru işler yapılamıyor bence.
Bajıc'in Rangelova yaptığı asist.
Bu maçta doğruyu yapan serkan, yanlışı yapan ise Bajıc'in Rangelov'a öylesine yaptığı asiste neden olan karabük taraftarı oldu. Artık teşekkürmü etmeli, kınamalımı bilemedim, ama doğru olanı sanırım Karabük taraftarının ofsayt'a neden olacağı ama hakemlerin yemediği bir terbiyesizlik yüzünden kınamak olacaktır. Ben şahsen Bajıc'ın gol atmasını isterdim. Rangelov attığı için şikayetçi değilim yanlış anlaşılmasın. Hani Cenk Tosun, Traore, Eren, Yasin, Rvp. olayı varya. İşte o yüzden.
Volkan Fındıklı'nın görevi ne ?
Aykut hoca'yla bir karşılaştıığımız zaman kendisine soracağım ilk soru Volkan Fındıklı'nın görevi nedir olacak. Genç ve tecrübesi bu lig için yetersiz olan Volkan'da neden ısrarcı olduğunu sormak istiyorum Aykut Hoca'ya. Mehmet Uslu gibi çok eleştirdiğimiz bir oyuncu ve kendini geliştirmediği sürece Atiker Konyaspor formasını haketmiyor bana göre. Karabük deplasmanında Traore Penaltıyı gole çevirse ne olacaktı, alınan bir puan da havaya uçup gidecekti. Neden ? Volkan Fındıklı'nın acemice, amatörce, bir futbolcuya hiç yakışmayan bir hareketi yüzünden. Sadece Penaltıya sebebiyet verdiği için değil oynadığı bütün maçlarda top Volkan'ın ayağına geldiği zaman eyvah diyoruz. Çünkü olumlu kullandığı top 5 ise olumsuz kullandığı top 25. Adammı eksiltiyor hayır, rakibi rahatsızmı ediyor hayır, topmu taşıyor hayır, hücumamı çıkıyor veya takımı çıkarıyor hayır,  rakip forvetleri yada kanatlarımı durduruyor, onada hayır,Çalımmı atıyor, ona zaten hayır. E ne yapıyor o zaman bu Volkan ? Aldığı pası önünde veya yanında müsait arkadaşları varken geriye veriyor, kaptırdığı toplar genellikle rakiplere net pozisyon oluşturuyor. Bence Volkan'ın kulübede bile değil tribünde oturup Atiker Konyaspor'un oyun yapısını ezberlemeli ve çok ama çok çalışmalı. Şimdiki performansı Atiker Konyaspor'a yarardan çok zarar veriyor. Aykut Hoca bu oyuncuya neden bu kadar güveniyor oda ayrı bir soru.
Maçın adamı Serkan Kırıntılı.
Maçın adamı bana göre Serkan'dı. Avrupa maçlarının oynandığı tarihlerde hem ligde hem Avrupa maçlarında düşüş gösteren performansının ardından,  form grafiği iki haftadır yükselişe geçen ve kurtardığı penaltı ile takımına puan kazandıran Serkan Kırıntılı.
Kalın sağlıcakla.




12 Aralık 2016 Pazartesi

 ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ !..
Aslında içimden hiç yazmak gelmiyordu. Acımız büyük. Çünkü İstanbul Vodafone Arena'nın dibinde hemde bir maç sonrası yaşanan terör olayı nedeniyle futbola odaklanamıyordum. Hainler, çirkin yüzünü bir kez daha göstermiş ve birçok ocağa ateş düşürmüştü. Şehitlerimizin yasını tutarken, örgütün ismi ne olursa olsun "ben ona pislik diyeceğim" pislik bir örgüt, acımasızca planları doğrultusunda yine pislik bir biçimde ortalığı kana buladılar. Allah şehitlerimizin mekânlarını cennet eylesin. Yaralılarımıza acil şifalar, geriye kalanlara ise sabır versin. Ne kadar pislik yaparlarsa yapsınlar, zarar verdiğini zanneden bu pislikler Türkiye'nin daha çok güçlendiğini, hırslandığını, birbirine bağlandığını göremeyecek kadar kör oldukları için, bu tür adilikleri yapıyorlar. Ama artık bitiyor. İnşallah yakındır. Gün gelecek yapamayacaklar, yalvaracaklar, biz ettik siz etmeyin diyecekler, Arkasında hangi batılı güçler olursa olsun Türkiye buna fırsat vermez. Söylenecek tek söz ise ;
ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ.
Böyle bir hafta sonu ne kadar futbol düşünebilirizki diyorum kendi kendime ama bakıyorum bu olayın Beşiktaş - Bursaspor maçının hemen akabinde olması, Vodafone Arena'nın dibinde gerçekleşmesi üzüntü verici. Beşiktaş üç puan almış, Bursaspor puan alamamış veya diğer takımlar kazanmış kaybetmiş ne farkederki.
Allah ( C.C. ) bu pislikleride, onlara destek verenide Kahretsin.
İşte böyle bir psikoloji içerisinde, birazda bu psikolojiden uzaklaşmak adına futboldan bahsederek aşağıdaki cümleleri yazıya döktüm.
 TECRÜBE KAZANMAK !..
Atiker Konyaspor, uzun Avrupa maratonunun ardından lige döndü. Ancak bu Avrupa macerası yeşil beyazlı ekibi birhayli yıprattı diyebiliriz. Çünkü tarihinde ilk kez katıldığı Avrupa kupalarında mücadele ederek, ülkemizi temsil etmek için transfer anlamında gerekli adımlar atılmadı. Atılmadı çünkü tecrübe kazanmaktı amaç. Hedef yoktu. Herkes gibi yönetimde biliyordu bir sezon boyunca gıpta ile bakılan Atiker Konyaspor'un iddiası olmadığını. Masrafa gerek yoktu. Düşünce olarak  doğru ama mantık olarak hiçte iyi olmayan bir transfer stratejisi ile yorgun, yıpranmış bir takımı tekrar geçen senenin performansına eriştirmek zor olacaktı. Allahtan ligin ilk yarısının son haftalarına geldik ve nefes alacak, biraz zaman kazanmış olacak Atiker Konyaspor. Haa son beş haftada alınan 13 puan tabiiki çok iyi çok güzel işler yapıldı inkar edemeyiz. Ancak ya adamakıllı iki transfer yapılsaydı, veya holmen - traore ikilisinin yeri doldurulsaydı ve bir yada iki takviye daha yaparak kulübeyi zenginleştirerek şimdiki takımın bu kadar yıpranmasına izin verilmeseydi nasıl olurdu ? diyede soruyorum kendime. Hemen aklıma gelmişken tarihinde ilk kez avrupa kupalarına katılan Osmanlıspor'da baya yıprandı ama kulübesi hem zengin, hemde birkaç takviye ile grup lideri olarak yoluna devam etti. Atiker Konyaspor'a ise ülkemizi temsil ettiği için kuru bir teşekkürün dışında söylenecek fazla bir şey yok. Benim düşüncem hiç yakışmadı. Belki Aykut hoca'yı rahatlattı Avrupa macerasının bitmesi. Ama inanın bana tribündeki muhteşem taraftar, "olsun tecrübe kazandık, helal olsun, varsın olsun biz yine sizinleyiz" desede, yürekleri iki üç transfer takviyesi ile braga'yı da Gent'ide eli boş göndererek grup lideri olmasak bile ikinci olarak, dünkü kur'a çekimine osmanlıspor gibi katılabilirdi düşüncesini akıllarından geçirmişlerdir. Neyse artık oldu bitti. Tecrübe kazandımı Atiker Konyaspor ? bence tam anlamıyla değil. Peki tecrübe kazandımı yönetim. Bence epey tecrübe kazandı. Yönetim inşallah kısmet olurda önümüzdeki sezon veya bir sonraki sezon, yeşil beyazlılar yine kendisini Avrupa macerasının içinde bulursa, bu kez sütten ağzı yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyecektir. Tabiiki şu bitmesi gereken ama bir türlü bitmeyen 20 milyon borç yerinde saymaya devam etmezse.
MÜMKÜN OLSADA AYKUT HOCA !..
Gelelim süper lig'e. Son haftalarda alınan skorlar gayet iyi güzel. Ancak iki veya üç gol atmak bile bazen tribündeki vefakar - cefakar taraftarlara rahat bir maç izlettirmiyor. Neden mi ? Bu soruyu şöyle mizansen bir biçimde cevaplandırmak istiyorum.
Şayet mümkün olsada Aykut hoca tribündeki taraftarların arasında şöyle biraz yüksek basamakların birinde oturup geçtiğimiz pazar günü oynanan Kayserispor maçını canlı olarak izleseydi acaba ne düşünür ne yapardı diye çok merak ediyordum.  Yada bir puanı veya puanları son anlarda kurtarığımız  maçların birini kulübeden değilde tribünden izleseydi tepkisi nasıl olurdu ? Es kaza Kayserispor, özellikle son 15 dakika içerisinde girdiği birkaç pozisyondan birinde bir gol bulsa oyunu nasıl çeviririz diye düşünmezmiydi ?
Aynen taraftarların yaşadığı saç baş yolduran stresin içinde bulurdu kendisini. Aykut hocayı yine söylüyorum karakterine, kişiliğine, efendiliğine, insanlığına laf söyleyen karşısında beni bulur. Ama oyun anlamında gonyalı tabiriyle söyleyeyim. Garnımızı gaşii gaşii bir maç seyrettirmedi. Gol atıyoruz akabinde birkaç dakika sonra ne zaman yiyeceğiz diye bekleme moduna geçiyoruz. Bir daha atıyoruz yine aynı moddayız. Bakıyoruz Alanya maçındaki gibi elimizdeki oyunu 2-0 a rağmen kaybetme noktasındayız. Artık baskı kuran, orta alanı rakibe teslim etmeyen, artık gınaa getiren yan pas geri pas sonrası uzun pas taktiğini değil,  3-4 hatta 5 olmasını istediğimiz bir oyun izlesek nasıl olur ? diyorum.
Tamam kabul ediyorum geçtiğimiz sezonun 14. haftasındaki puanı yakaladık. Sezon sonunda bulunduğumuz 3.sıra ile puan farkıda aynı diyebiliriz. Ama yukarıda belirttiğim gibi birkaç takviye yapılmış olsaydı, acaba Atiker Konyaspor şampiyonlar ligi için iddialı konuma gelirmiydi diyede aklımdan geçmiyor değil.
SON İKİ HAFTA VE İKİSİDE DEPLASMAN !..
Artık ligde ilk yarının son haftalarına girdik. Galatasaray karşılaşmasını ligin ikinci yarısının ilk maçı gibi düşünürsek Karabük ve Akhisar deplasmanı ile devre arasına gireceğiz. Yani 15 ocak tarihine kadar  yaklaşık bir ay boyunca Konya'da kupa maçları dışında süper lig heyecanı yaşamayacağız. İnşallah Atiker Konyaspor, Karabük ve Akhisar deplasmanlarındanda istenilen sonuçları çıkarırda Bursa, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin muhtemel kaybedeceği puanlar ile ikinci yarıya yine iddialı bir konumda başlar. Bu iki hafta çok önemli. Alınacak muhtemel 4 puan çok iyi olur. Hele hele 6 puan Ballı kaymak.
BAJIC NEDEN KRAL OLMASIN !..
Alınacak puanların yanı sıra benim çok arzu ettiğim başka bir olay ise Bajıc. Gol kralı neden Konya'dan çıkmasın.Bajıc neden kral olmasın ? Zamanında çıkmadımı Konya'dan, Zafer Biryol gol kralı olduğunda gururlanmadıkmı ? Geçtiğimiz hafta alanya maçında gördüğü haksız kart olmasa Kayseri'ye karşı gol sayısını artırma şansıda vardı. Cenk Tosun attığı iki penaltı ile Bajıc'i geçti. Bajıc bu iddiasını sürdürebilmek için sırada şimdi bu haftaki rakibimiz Karabük'te oynayan A. Traore, Galatasaray'dan Yasin ile Eren ve Fenerbahçe'den RVP. gibi oyuncular var. Bu oyuncuların arasından sıyrılmak için Karabük ve Akhisar maçlarını boş geçmemesi gerektiğini düşünüyorum. 
Bajıc Konya'ya ilk geldiği gün kendisiyle tanışma fırsatımız oldu. Çok mütevazi bir kişi. Kadrodaki bütün oyuncular gibi. Özellikle kendisini biraz daha geliştirir ve arkadaşlarıda ona yardımcı olursa kral olmaması için hiç
bir neden göremiyorum. Bana kalırsa Traore'den, Eren'den Yasin'den ve Robın Van Persie'den bir eksiği yok. Güler gibi olduğunuzu tahmin ediyorum. Çünkü Robın Van Persie ile Bajıc'ı aynı kefeye koyduğum için. Hiç gülümsemeyin çünkü Persie 6 Riad Bajıc 8 gol attı şimdiye kadar. Persie tanınmış bir yıldız. Bajıc Atiker Konyaspor'dan çıkan ve adını ezberleten bir yıldız olacak inşallah.
Karabükspor deplasmanından hemen önce görüşmek üzere,
Kalın sağlıcakla !..

4 Aralık 2016 Pazar

BURUK SEVİNÇ DERLER YA, İŞTE AYNEN ÖYLE !...

Süper Lig'in 13. haftasında Alanya'da oynanan karşılaşma, Atiker Konyaspor'un 2 - 3 üstünlüğü ile sona erdi. Maçın genelinde her iki takım oyuncuları Ali Palabıyık'a verdiği kararlar sonrası tepkiliydi. Ancak sarı kartı bulunan ve 38. dakikada Atiker Konyaspor'u 0 - 2  öne geçirdikten sonra gol sevincini doğal bir şekilde yaşayan Bajıc'e, gösterdiği ikinci sarı ve kırmızı kart bana göre çok ağır bir karardı. Bajıc bu pozisyonda gol sevincini görüntülerde izlediğiniz gibi yaşadı ve kart gerektiren abartılı sevinç gösterisinde bulunmadı. Formasını çıkarmadı, tribünleri tahrik etmedi, aksine eyvallah dercesine sağ elini kalbine götürerek gayet mülayim bir şekilde arkadaşlarının kutlamasına katıldı. Ben, ikinci yarıda Atiker Konyaspor adına daha rahat bir oyun beklerken, Alanyaspor peş peşe bulduğu iki gol sonrasında  yakaladığı beraberliğin ardından 80. dakikaya kadar yeşil beyazlılar bocaladı ve en iyi yaptığı şeyi geriye yaslanarak Alanyaspor'a galibiyet şansı tanımadı.Aykut Kocaman'ın değişiklerinden sonra, son 10 dakikaya girilirken toparlanan Atiker Konyaspor, Alanyaspor'un yorgunluğunu hissederek kontralarla çıkmaya başladı. Bu dakikaya kadar Serkan'ın çok net 2 pozisyonu çıkarması maçın dönüşü oldu. 90 + 4 te kazanılan penaltıyı gole çeviren Vukoviç Atiker Konyaspor'a galibiyet golünü getirdi. 
Galibiyet güzel ama Bajıc'e üzüldüğüm kadar galibiyete sevinemediğimide belirtmek isterim. Ömer Ali için ayrıca endişeleniyorum. Hani derler ya buruk bir sevinç. İşte aynen öyle.
AKDENİZ TAKIMLARINDAN 6 PUANI 6 GOLLE ALDI !..
Atiker Konyaspor Bu galibiyet ile Akdeniz ekiplerinden 6 puanı 6 golle almış oldu. Hatırlayacaksınıız yeşil beyazlılar ligin 3. haftasındada Antalyaspor'u Ömer Ali'nin 2 ve Rangelov'un golleriyle 1 - 3 mağlup etmişti.
DEPLASMAN TARAFTARLARININ GÜNAHI NEDİR, TARAFTARLIK BUMUDUR ? 
Benim maçtan ziyade Alanyaspor yöneticilerini kınamam gerekiyor. Atiker Konyaspor taraftarlarının maç başladıktan sonra 15 - 20  dakika boyunca dışarıda bekletilmesi ne demek ? Ayıptır yahu. Biletli seyirci var ama sen bu seyircileri içeri almıyorsun. Bunun nedenini birileri çıkıp ne saçmalayacaksa açıklaması lazım. Ayrıca bu taraftarlara yaşatılan  zulüm nedeniyle  Konya seyircisinin attığı golü hatta 2. golü bile göremeyen taraftarların günahı nedir ? Ayrıca Alanyalılara soruyorum taraftarlık bumudur ? yoksa ikinci videodaki gibimidir. Siz karar verin.
BAJIC'E GÖSTERİLEN İKİNCİ SARI KART !..
Attığı golün sonrasında kurallar dahilinde sevinen bajıc, ne  formasını çıkardı, ne tribünleri tahrik etti, nede sarı kartlık bir abartı sevinç yaşadı. Ali Palabıyık bu pozisyonda oyuncuyu ve arkadaşlarını santra çizgisine çağırmak için geldiğini sanıyordum ancak ikinci sarıyı göstermesi hem bajıc'i hem arkadaşlarını, hem beni üzdüğü kadar Aykut Kocaman'ıda hayal kırıklığına uğrattı.  Kocaman, dördüncü hakemle konuşsada sonuç değişmedi ve gol krallığında bir adım öne geçen bajıc, önümüzdeki hafta Konya'da oynanacak olan Kayserispor maçında cezalı duruma düştü. Başkan Şan'ın maç sonrasında kartın iptali için PFDK na itiraz edeceğini öğrendim ancak bu itiraz sonuç verecekmi, onu hep birlikte hafta içinde takip edeceğiz.
Sonuçta Alanya deplasmanından'da 3 golle üç puanı alan Atiker Konyaspor ilk dört şansını devam ettirebilmek adına kritik bir galibiyetle Konya'ya döndü. Atiker Konyaspor'u galibiyetinden dolayı, Alanyaspor'uda gösterdiği mücadeleden dolayı tebrik ediyorum. 
Bu arada Ömer Ali'nin inşallah ciddi bir problemide yoktur diye dua ediyorum. Çünkü Atiker Konyaspor'un gözde isimlerinden Ömer Ali, olmazsa olmazlardan.
Maçın görüntüleri ile sizleri başbaşa bırakıyor ve özellikle bajıc'in gördüğü kırmızı kart konusunda sizlerin düşüncesinide merak ediyorum. Bana göre Bajıc görüntülerde izlediğiniz gibi kötü niyeti olmayan gayet doğal bir sevinç yaşıyor. Karar sizin.
Kalın sağlıcakla.


3 Aralık 2016 Cumartesi

DERBY'YE SAATLER KALDI. FENERBAHÇE VE BEŞİKTAŞ'IN ŞANSLARI !..

Spor Toto Süper Lig'de günün iki önemli karşılaşmasında lider Başakşehir sahasında Antalyaspor'u ağırlayacak. Başakşehir Fatih Terim stadında saat 14 : 00 te başlayacak olan karşılaşmanın hakemi Bülent Yıldırım.
Akşam oynanacak derby'nin kendilerinide bir ölçüde ilgilendiren Başakşehir, Antalya maçının ardından sinsi bir bekleyişe geçecek. Çünkü kendileri Antalya maçını kazandığı takdirde derby'den çıkacak her sonuç Başakşehir'in işine yarayacak. Özellikle derby'nin berabere bitmesi halinde her iki takımında kaybedeceği ikişer puan Lig'in ilk yarısının sonuna yaklaşırken Abdullah Avcı ve öğrencilerini biraz daha rahatlatacak ve ensesinde nefesini hissettiği Beşiktaş'la arasını biraz daha açacak.
Saat 19 : 00 da ise Ş.Saracoğlu Stadında Fenerbahçe, lider Başakşehir'in hemen ardında 2. sırada bulunan Beşiktaş'ı konuk edecek. Herkesin sonucunu merakla beklediği derby'nin hakemi Hüseyin Göçek.
SAATLER KALA !...
Artık maçın başlamasına saatler kaldı. Her iki takımında kendilerine göre planları ve taktikleri bu maçı kazanmak için hazır. Ev sahibi Fenerbahçe taraftarının önünde saha avantajınıda kullanarak rakibinin bir adım önünde gibi görünüyor. Ancak Beşiktaş ise hiç bir zaman teslim olmayan oyun zihniyetiyle 90 dakika mücadele ediyor. Benim kişisel görüşüm bu maç başladığı gibi 0 - 0 sonuçlanmaz. Yani gol veya gollerin olacağı bir karşılaşma bizleri bekliyor diyebilirim. Akşamki maç için favori gösterilen Fenerbahçe'nin, Beşiktaş karşısında Manchester Unıted maçında olduğu gibi hırslı ama panik yapmayan oyununu sahaya yansıtabildiği takdirde sonuca gidebilir. Beşiktaş ise ilk golü attığı takdirde devamını mutlaka getirmeli. Çünkü Fenerbahçe Saracoğlu'ndaki yenilmezlik serisini bozmamak için ve ezeli rekabetin getirdiği psikoloji ile gol dakikasının hemen sonrasında Beşiktaş'ı bunaltacaktır.  Dahada önemlisi şampiyonluk yarışında Beşiktaş ile olan puan farkını kapatacaktır. Ancak berabere bitmesi Başakşehir ve Beşiktaş'ın işine daha çok yarayacak. Mağlubiyeti halinde ise puan farkının biraz daha açılacağı için şampiyonluk yarışında işleri biraz daha zorlaşacak. Siyah Beyazlılar ise bu maçtan en azından yenilmeden ayrılmak isteyecek. Hem yenilmezlik serisini sürdürmek, hem şampiyonluk yarışında Başakşehir ile arasının fazla açılmamasını , hemde rakibi Fenerbahçe ile puan farkının devamını sağlamak isteyecektir. 
Eğer Beşiktaş'ın aklı salı günü oynanacak olan Kiew maçında olmazsa ve Fenerbahçe karşısında istediği oyunu oynayabildiği takdirde yenilmeyeceğini söyleyebilirim.
BİR TARAFTA ALPER - SOW, DİĞER TARAFTA TOLGAY - ABOUBAKAR
Fenerbahçe'de özellikle Alper ve Sow ikilisine siyah beyazlılar dikkat etmeli. Çünkü bu iki oyuncuyu Beşiktaş kilitlediği takdirde siyah beyazlılar için oyunun sonraki dakikaları daha rahat geçecektir. Fenerbahçe ise Tolgay - Aboubakar ikilisine çok dikkat etmeli diye düşünüyorum.
TARAFTAR BASKISI HAKEMİDE ETKİLER !...
Saracoğlu stadında Beşiktaş'ın işi biraz daha zor görünüyor çünkü taraftar baskısı her iki taraf oyuncularını etkileyeceği gibi Hakem Hüseyin Göçek'ide etkileyecektir.
Aslında hakem konusunda Beşiktaş'ın Fenerbahçe'ye oranla daha çok endişelenmesi gerekiyor. Çünkü Hüseyin Göçek ile süper lig'de Fenerbahçe'nin oynadığı karşılaşmalar ve Beşiktaş'ın oynadığı karşılaşmalar,  istatistiki anlamda  ister istemez insanın aklına başka şeyler getiriyor.
Tabloyu incelediğimiz zaman Süper lig'de Hüseyin Göçek ile fenerbahçe oynadığı 21 maçtan sadece 1 tanesinde mağlup olurken, oynadığı iki derby maçta Galatasaray ve Beşiktaş'ı mağlup etmiş. Buna karşılış Beşiktaş ise aynı hakemle 14 süper lig maçına çıkmış, bu maçlardan 8 galibiyet elde ederken 4 mağlubiyet ile sahadan boynu bükük ayrılmış.
BEŞİKTAŞ'IN  ALDIĞI 4 MAĞLUBİYETİN DÖRDÜDE !..
Ancak dikkat çekici olan şey,  Beşiktaş'ın kaybetmiş olduğu bu 4 mağlubiyetin ikisi Galatasaray'a, ikiside bugünkü rakibi Fenerbahçe'ye karşı alınmış.
                                HÜSEYİN GÖÇEK İLE HER İKİ TAKIMIN İSTATİSTİĞİ
Bu istatistik ve tabloya göre Ş.Saracoğlu + taraftar + Hüseyin Göçek,  Beşiktaş için olumsuz faktörler olarak görünüyor. Fenerbahçe ise bu faktörler ile rahat olursa veya aşırı özgüven ile sahaya çıkarsa ummadığı bir sonuçla karşılaşabilir.
Fair Play çerçevesinde ve güzel bir derby olmasını diliyorum.
Kalın sağlıcakla.