12 Aralık 2016 Pazartesi

 ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ !..
Aslında içimden hiç yazmak gelmiyordu. Acımız büyük. Çünkü İstanbul Vodafone Arena'nın dibinde hemde bir maç sonrası yaşanan terör olayı nedeniyle futbola odaklanamıyordum. Hainler, çirkin yüzünü bir kez daha göstermiş ve birçok ocağa ateş düşürmüştü. Şehitlerimizin yasını tutarken, örgütün ismi ne olursa olsun "ben ona pislik diyeceğim" pislik bir örgüt, acımasızca planları doğrultusunda yine pislik bir biçimde ortalığı kana buladılar. Allah şehitlerimizin mekânlarını cennet eylesin. Yaralılarımıza acil şifalar, geriye kalanlara ise sabır versin. Ne kadar pislik yaparlarsa yapsınlar, zarar verdiğini zanneden bu pislikler Türkiye'nin daha çok güçlendiğini, hırslandığını, birbirine bağlandığını göremeyecek kadar kör oldukları için, bu tür adilikleri yapıyorlar. Ama artık bitiyor. İnşallah yakındır. Gün gelecek yapamayacaklar, yalvaracaklar, biz ettik siz etmeyin diyecekler, Arkasında hangi batılı güçler olursa olsun Türkiye buna fırsat vermez. Söylenecek tek söz ise ;
ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ.
Böyle bir hafta sonu ne kadar futbol düşünebilirizki diyorum kendi kendime ama bakıyorum bu olayın Beşiktaş - Bursaspor maçının hemen akabinde olması, Vodafone Arena'nın dibinde gerçekleşmesi üzüntü verici. Beşiktaş üç puan almış, Bursaspor puan alamamış veya diğer takımlar kazanmış kaybetmiş ne farkederki.
Allah ( C.C. ) bu pislikleride, onlara destek verenide Kahretsin.
İşte böyle bir psikoloji içerisinde, birazda bu psikolojiden uzaklaşmak adına futboldan bahsederek aşağıdaki cümleleri yazıya döktüm.
 TECRÜBE KAZANMAK !..
Atiker Konyaspor, uzun Avrupa maratonunun ardından lige döndü. Ancak bu Avrupa macerası yeşil beyazlı ekibi birhayli yıprattı diyebiliriz. Çünkü tarihinde ilk kez katıldığı Avrupa kupalarında mücadele ederek, ülkemizi temsil etmek için transfer anlamında gerekli adımlar atılmadı. Atılmadı çünkü tecrübe kazanmaktı amaç. Hedef yoktu. Herkes gibi yönetimde biliyordu bir sezon boyunca gıpta ile bakılan Atiker Konyaspor'un iddiası olmadığını. Masrafa gerek yoktu. Düşünce olarak  doğru ama mantık olarak hiçte iyi olmayan bir transfer stratejisi ile yorgun, yıpranmış bir takımı tekrar geçen senenin performansına eriştirmek zor olacaktı. Allahtan ligin ilk yarısının son haftalarına geldik ve nefes alacak, biraz zaman kazanmış olacak Atiker Konyaspor. Haa son beş haftada alınan 13 puan tabiiki çok iyi çok güzel işler yapıldı inkar edemeyiz. Ancak ya adamakıllı iki transfer yapılsaydı, veya holmen - traore ikilisinin yeri doldurulsaydı ve bir yada iki takviye daha yaparak kulübeyi zenginleştirerek şimdiki takımın bu kadar yıpranmasına izin verilmeseydi nasıl olurdu ? diyede soruyorum kendime. Hemen aklıma gelmişken tarihinde ilk kez avrupa kupalarına katılan Osmanlıspor'da baya yıprandı ama kulübesi hem zengin, hemde birkaç takviye ile grup lideri olarak yoluna devam etti. Atiker Konyaspor'a ise ülkemizi temsil ettiği için kuru bir teşekkürün dışında söylenecek fazla bir şey yok. Benim düşüncem hiç yakışmadı. Belki Aykut hoca'yı rahatlattı Avrupa macerasının bitmesi. Ama inanın bana tribündeki muhteşem taraftar, "olsun tecrübe kazandık, helal olsun, varsın olsun biz yine sizinleyiz" desede, yürekleri iki üç transfer takviyesi ile braga'yı da Gent'ide eli boş göndererek grup lideri olmasak bile ikinci olarak, dünkü kur'a çekimine osmanlıspor gibi katılabilirdi düşüncesini akıllarından geçirmişlerdir. Neyse artık oldu bitti. Tecrübe kazandımı Atiker Konyaspor ? bence tam anlamıyla değil. Peki tecrübe kazandımı yönetim. Bence epey tecrübe kazandı. Yönetim inşallah kısmet olurda önümüzdeki sezon veya bir sonraki sezon, yeşil beyazlılar yine kendisini Avrupa macerasının içinde bulursa, bu kez sütten ağzı yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyecektir. Tabiiki şu bitmesi gereken ama bir türlü bitmeyen 20 milyon borç yerinde saymaya devam etmezse.
MÜMKÜN OLSADA AYKUT HOCA !..
Gelelim süper lig'e. Son haftalarda alınan skorlar gayet iyi güzel. Ancak iki veya üç gol atmak bile bazen tribündeki vefakar - cefakar taraftarlara rahat bir maç izlettirmiyor. Neden mi ? Bu soruyu şöyle mizansen bir biçimde cevaplandırmak istiyorum.
Şayet mümkün olsada Aykut hoca tribündeki taraftarların arasında şöyle biraz yüksek basamakların birinde oturup geçtiğimiz pazar günü oynanan Kayserispor maçını canlı olarak izleseydi acaba ne düşünür ne yapardı diye çok merak ediyordum.  Yada bir puanı veya puanları son anlarda kurtarığımız  maçların birini kulübeden değilde tribünden izleseydi tepkisi nasıl olurdu ? Es kaza Kayserispor, özellikle son 15 dakika içerisinde girdiği birkaç pozisyondan birinde bir gol bulsa oyunu nasıl çeviririz diye düşünmezmiydi ?
Aynen taraftarların yaşadığı saç baş yolduran stresin içinde bulurdu kendisini. Aykut hocayı yine söylüyorum karakterine, kişiliğine, efendiliğine, insanlığına laf söyleyen karşısında beni bulur. Ama oyun anlamında gonyalı tabiriyle söyleyeyim. Garnımızı gaşii gaşii bir maç seyrettirmedi. Gol atıyoruz akabinde birkaç dakika sonra ne zaman yiyeceğiz diye bekleme moduna geçiyoruz. Bir daha atıyoruz yine aynı moddayız. Bakıyoruz Alanya maçındaki gibi elimizdeki oyunu 2-0 a rağmen kaybetme noktasındayız. Artık baskı kuran, orta alanı rakibe teslim etmeyen, artık gınaa getiren yan pas geri pas sonrası uzun pas taktiğini değil,  3-4 hatta 5 olmasını istediğimiz bir oyun izlesek nasıl olur ? diyorum.
Tamam kabul ediyorum geçtiğimiz sezonun 14. haftasındaki puanı yakaladık. Sezon sonunda bulunduğumuz 3.sıra ile puan farkıda aynı diyebiliriz. Ama yukarıda belirttiğim gibi birkaç takviye yapılmış olsaydı, acaba Atiker Konyaspor şampiyonlar ligi için iddialı konuma gelirmiydi diyede aklımdan geçmiyor değil.
SON İKİ HAFTA VE İKİSİDE DEPLASMAN !..
Artık ligde ilk yarının son haftalarına girdik. Galatasaray karşılaşmasını ligin ikinci yarısının ilk maçı gibi düşünürsek Karabük ve Akhisar deplasmanı ile devre arasına gireceğiz. Yani 15 ocak tarihine kadar  yaklaşık bir ay boyunca Konya'da kupa maçları dışında süper lig heyecanı yaşamayacağız. İnşallah Atiker Konyaspor, Karabük ve Akhisar deplasmanlarındanda istenilen sonuçları çıkarırda Bursa, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin muhtemel kaybedeceği puanlar ile ikinci yarıya yine iddialı bir konumda başlar. Bu iki hafta çok önemli. Alınacak muhtemel 4 puan çok iyi olur. Hele hele 6 puan Ballı kaymak.
BAJIC NEDEN KRAL OLMASIN !..
Alınacak puanların yanı sıra benim çok arzu ettiğim başka bir olay ise Bajıc. Gol kralı neden Konya'dan çıkmasın.Bajıc neden kral olmasın ? Zamanında çıkmadımı Konya'dan, Zafer Biryol gol kralı olduğunda gururlanmadıkmı ? Geçtiğimiz hafta alanya maçında gördüğü haksız kart olmasa Kayseri'ye karşı gol sayısını artırma şansıda vardı. Cenk Tosun attığı iki penaltı ile Bajıc'i geçti. Bajıc bu iddiasını sürdürebilmek için sırada şimdi bu haftaki rakibimiz Karabük'te oynayan A. Traore, Galatasaray'dan Yasin ile Eren ve Fenerbahçe'den RVP. gibi oyuncular var. Bu oyuncuların arasından sıyrılmak için Karabük ve Akhisar maçlarını boş geçmemesi gerektiğini düşünüyorum. 
Bajıc Konya'ya ilk geldiği gün kendisiyle tanışma fırsatımız oldu. Çok mütevazi bir kişi. Kadrodaki bütün oyuncular gibi. Özellikle kendisini biraz daha geliştirir ve arkadaşlarıda ona yardımcı olursa kral olmaması için hiç
bir neden göremiyorum. Bana kalırsa Traore'den, Eren'den Yasin'den ve Robın Van Persie'den bir eksiği yok. Güler gibi olduğunuzu tahmin ediyorum. Çünkü Robın Van Persie ile Bajıc'ı aynı kefeye koyduğum için. Hiç gülümsemeyin çünkü Persie 6 Riad Bajıc 8 gol attı şimdiye kadar. Persie tanınmış bir yıldız. Bajıc Atiker Konyaspor'dan çıkan ve adını ezberleten bir yıldız olacak inşallah.
Karabükspor deplasmanından hemen önce görüşmek üzere,
Kalın sağlıcakla !..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder