İlk yarısı sona eren Spor Toto Süper Lig'de Atiker Konyaspor, geçen sezonun 16. haftasında yakaladığı performansın 2 puan gerisinde olmasına rağmen yine 7.sırada yerini aldı. Geçtiğimiz sezon ilk üçte yer alan takımlarla puan farkı çok az olması ligin ikinci yarısı için avantajdı. Bu sezon ise puan farkının açık olması, Atiker Konyaspor'u Avrupa hedefinden uzak kalması açısından dezavantaj gibi görünüyor. Bunun bir takım nedenleri var. Başta Atiker Konyaspor'un sezon başında transfer anlamında beklentileri karşılayamamış olması, Aykut hoca'nın, artık diğer takımların ezberlediği sisteme yakın bir oyun planıyla devam etmesi, Avrupa maçları nedeniyle takımın yıpranmış olması, başlıca olumsuz nedenler olarak göze çarpıyor. Takımın genç kadrosuna tecrübe kazandırmak adına kurulan sistem, lig maçlarında geçen sezona göre bekleneni verememiş olması, yavaş yavaş taraftarın iştahınıda kapatıyor. 30 bin kombine satan yönetim, bu sayının maça gelmesini sağlayabilecek hamleler yapmaması, Atiker Konyaspor'un göze hoş gelen bir kaç maç dışında iyi top oynamaması, sezon başında koyduğu hedeften uzak kalmasına neden oldu. Aykut Hoca'nın, Volkan Fındıklı konusunda, her maçta yaptığı bariz hataları görmezden gelmesi ona defalarca şans tanıması birçok karşılaşmada artı puanların kaybedilmesine neden oldu. Volkan, duygusal, içinde kötülük olmayan, iyi bir kişiliğe sahip bir çocuk. Ancak kendini oyun anlamında geliştirmemesi, takım birlikteliği konusunda diğer arkadaşları gibi hassas olmaması yeşil beyazlılar'a yararından çok zarar verdiği anlamına geliyor. Çünkü takım olmak arkadaşlık açısından çok önemli bir olgu. Ancak bu takımdaşlığı, arkadaşlığı volkan'da ben sezon başından beri göremiyorum. Takım olmak arkadaşlık demektir. Bir oyuncu takım arkadaşlarına ihanet ediyorsa, büyük bir gemide küçücük bir delik var demektir. Allah korusun bu arkadaşlık Atiker Konyaspor'da sadece bir oyuncu ile sınırlı kalmış olmasa gemideki delik büyür ve felakete sürükler. Arkadaşlık ve takım olma konusunda Şu resim bana göre herşeyi anlatıyor.
Başta Volkan ve Aykut hoca artık bazı şeylerin farkına varmış olması gerekiyor. Bir takımın başındaki teknik direktör bütün tepkilere rağmen, bir oyuncusuna sürekli şans veriyorsa, ve onu kazanmak istiyorsa son derece iyi bir yöntem. Ancak volkan fındıklı bana göre bu şansı değerlendiremedi ve gerekeni yapamadı diye düşünüyorum. Mehmet Uslu, konusundada aynı düşüncelerimi paylaşmıştım. Ama Mehmet, iki elinin arasına kafasını koyarak neler yapması gerektiğini, neler yapılmaması gerektiğini öğreniyor ve birşeyler koyarak formayı tekrar kazanmak için uğraş veriyor. Volkan ise sadece sahaya çıksın, top oynasın yeter düşüncesiyle hareket ediyor. Böyle bir düşünceyi ben asla kabul etmem. Ömer Ali, son maçta belki bencillik yaptı, Mehmet Uslu olması gereken Mehmet gibi değildi, Skubiç, sezon başındaki skubiç'ten biraz uzak kaldı. Ama bu oyuncuların geçmişteki artıları nedeniyle kredisinin devam etmesini sağlıyor. Volkan ise cepten yemeye devam ediyor. Nereye kadar ? Aykut hoca'ya sormak lazım.
Transfer konusu soru işareti..
Aykut hoca, Lig'in ikinci yarısında avrupa maçları olmaması nedeniyle ve takımın yıpranma oranı çok daha düşük olacağı için, ilk yarıya oranla güzel işler çıkaracağını belirtiyor. Katılıyorum, ancak bazı önyargılarından ve ısrarcılığından feragat edip, Atiker Konyaspor gibi bir takımın adından söz ettirmesi adına sistemde, oyuncu seçiminde, biraz daha hassas düşünmesini bekliyorum. Yönetimse Aykut hoca'nın bir dediğini iki etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü hem Aykut hoca, hem Atiker Konyaspor, hemde taraftar bunu hakediyor. Devre arası transfer ne kadar verimli olur ? bu sorunun cevabı tamamen soru işareti ve şanstır bana göre. Ama bu takımın ileriki yıllarda şampiyonluk hedefi varsa, takıma transfer anlamında artılar kazandırması gerektiğini düşünüyorum. Yerinde sayması veya geride kalması bütün beklentilerin altında kalması demektir. İkinci yarı için kampa girecek olan takıma kimler katılacak, hangi mevkilere katılacak hep birlikte göreceğiz ve doğru olup olmadığını sezon sonunda yine değerlendireceğiz. Doğru olanı eksik mevkilere nokta transfer yapmak. Bunun içinde kulübü yıpratmayacak derecede paraya biraz kıymak gerekiyor. Para varmı derseniz, bende aynı soruya Yokmu cevabını verebilirim. Çünkü ligi üçüncü bitirmiş, avrupa'ya ön eleme oynamadan katılmış bir takımın elde ettiği gelirler, iki-üç oyuncu almaya yetmiyorsa, bırakın o zaman bu takım avrupa'ya da gitmesin, şampiyonda olmasın.
Kalın sağlıcakla..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder